En bilindik tarihsel okuma, Selahaddin Eyyubî’nin düşmanı Haçlılarla mücadelesi ve bu uğurda çektiği zahmetlerdir. Ama madalyonun bir de diğer yüzü mevcut. Yani ömrünü adadığı Ha�
Suyun yüzeyindeki ördeğin zahmetsizce yüzdüğünü düşünür ve işin çok kolay olduğunu zannedersiniz ancak başınızı suyun görünmeyen derinliklerine çevirdiğinizde, incecik bacaklar�
On bir ayın sultanı, rahmet ve mağfiret ayı Ramazan-ı Şerif’in getirdiği hayır, feyz ve bereketten bütün inananların ve bütün insanlığın nasibdar olmasını niyaz ediyorum.
Samimiyeti kaybolmuş bir amel sanki yoktur. Aynı şekilde bir bütün olarak samimiyetten boşalmış bir dinin de içi boşalmıştır.
Cemaatta rahmet tefrikada azap vardır. Müşterek yolumuzun Ehl-i Sünnet olduğunu kabul edelim. Bu kabul ile dünyaya söyleyecek bir sözümüz (tezimiz) olduğunu ilan edelim.
İnsan kitabını okumak, öyle pek kolay bir iş değildir. Çünkü insan kitabını okumak, “nefsini bilmek” anlamına gelir. Nefsini bilen de Rabb’ini bilecektir. Bir hiyerarşi içerisinde
Gitmek fikri elimden tutmak üzere. Tam o sırada Ahmet Kekeç'i görüyorum. Selam veriyor, kendimi tanıtıyorum.
Osmanlı'nın fırtınalı son asrının 'yazı makinesi' Ahmet Mithat Efendi, 28 Aralık 1912 senesinde sessizce aramızdan ayrıldı. Türk medyasında 'güçlü gazeteci imajının' prototip ismiyd
Hayat zor. Ama zorluğu nispetinde güzel. Sarp yokuşları tırmanmak zahmetli ama tepelerden yamaçları seyretmek çok güzel.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Kovid-19 testi pozitif çıktı.
“Doğa ve Kültür’ün ayrı değil karşılıklı birbirini inşa eden kavramlar olduğunu düşünürsek, fütursuzca kıyılmamış ormanlar, hayvanlar bize daha derinlikli eserler verebilmemiz
Alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed’in doğum günü olan Mevlit Kandili idrak edildi. Kıbrıs Lefkoşa Hala Sultan Camii’ndeki özel yayında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erba�
Boşnakların kahraman lideri, Müslümanların çağımızdaki kutup yıldızı Aliya İzzetbegoviç’i vefatının 17. Yılında rahmet ve tazimle anıyorum.
Bu yazının amacı, ilahi rahmet kaynağı olan Kur’an’da kalbe dair var olanı ortaya koymak ve nasıl bir kalbe sahip olmak gerektiğini hatırlatarak, kalbimizin nasıl ve ne durumda olduğunu
İsmet Özel’in karşısına ilk olarak 1989 yılında çıktım. Sultanahmet Kitap Fuarı’nda imza günü vardı. Tam otuz yıl olmuş.