Sosyal Medya

Makale

Zamanın İlacı Kimde?

Zamanı kirleten insanın oluÅŸturduÄŸu atmosferden etkilenmemesi düÅŸünülemez. Çağımız insanın fıtratına olan uzaklığı anlama açısından, hangi açıdan ölçmeye kalkışılsa çok büyük açıkla karşılaşılması kaçınılmaz sonuç olarak karşımıza çıkar.

İlerlemeci tarih anlayışının açık sonuçlarının göstergesi olan bu durumla günümüz insanını belki çocukla, safiyetle kıyaslayarak kat edilen yıkıcı mesafeye hakkında fikir edinmek mümkün olabilir.

Her ÅŸeyi olan ve aynı anda hiçbir ÅŸeyden memnun olamayan, huzuru kaçmış insanın yerküredeki öyküsünün her satırını depresyon bahsi ile noktalamak mümkün. Varlıklısı ve yoksulu; doÄŸulusu, batılısı bu konuda aynı korkunun kollarında titremeye duruyor.

Güven, huzurla birlikte gitti.

İnsanı güvensiz yapan en etkili tedbirlerin başında güvenlik için almış olduÄŸu tedbirler, imal ettiÄŸi bin bir “marifet”li; uzak yakın demeden, canlı cansız seçmeden, suçlu masum anlamadan her ÅŸeyi anında yok eden silahlar gelmektedir.

Dünyanın en modern kentlerini geceleri korku kontrol ediyor. Bütün alarm tedbirleri, güvenlik sistemlerinin varlığı, insanın korkuya teslim oluÅŸunun bir ifadesi. İnsanoÄŸlu elde ettiÄŸi maddi zenginlikler karşısında, tedbir üstüne tedbir alıyor. Kime karşı? Hem cinsi olan, gündüzleri aynı caddeyi, suni nezaket cümleleriyle paylaÅŸtığı daha yoksul insanlara karşı.

ModernleÅŸtikçe gerilim daha da artıyor. Dış dünya güvensizleÅŸtiÄŸi, insanın içine doÄŸru çekilmesi de baÅŸka bir problemli tipoloji olan gamsız kümeleri çoÄŸaltıyor. Her ÅŸeye karşı bigâne olan ve anlık, absürt zevklerle unutma yolunda uyuÅŸturucuyla sırdaÅŸlığı seçen, pimi çekilmiÅŸ bombaların nerede ne zaman ne yapacağı tahmin dışı.

DeÄŸere yaslanmayan özgürlük algısının bir sonucu olarak ortaya çıkan yalnızlık öykülerinin her biri ayrı bir probleme iÅŸaret etmede. İçine çekilen insan gibi, dışa dönük ortaya çıkan NLP canavarları da mutsuz ve güvensiz. Standartlarının düÅŸeceÄŸi, piyasaların bozulacağı korkusu gibi arkası gelmeyen tedirginlikler her an yeni tanılara muhtaç hastalıkları tetikliyor.

ÜrettiÄŸi kirden mikrop kapıyor insan.

Dünyayı defalarca yok edebilecek nükleer silaha sahip olmak, övünülecek bir durumsa insanın ne olduÄŸu konusunda, temelden yeni tanıma ihtiyaç var demektir. DeÄŸerden kopan, yaradılış anacını yitiren varlığın akıl ve becerisi yırtıcı varlıklardan daha tehlikeli mahiyet içerdiÄŸi kadim kültürlerin ortak paydasıdır.

Nimetin varoluÅŸ amacı dışında kullanılışı, dengeyi sabote ederek, zincirleme etkiyle varlığın ahengine savaÅŸ açmış oluyor. İnsanın insana güvenin kaybolduÄŸu ortamda, hayatın merkezi yara almış demektir.

"Çocuk insanın atasıdır" sözü, bozulmamış insanın temizliÄŸini, neÅŸesini, umudunu, hepsinden önemlisi, varoluÅŸa karşı, eksilmeyen hayret ve hayvanlık ifade eder.

Vahiy, çocuktaki bitim bu olumlu hasletlerin yetiÅŸkinlikte, adalet merkezli olarak yaÅŸanması iÅŸlevine karşılık gelir.

Küresel dünyanın içinde yüzdüÄŸü kirli zamanı yıkama potansiyeli sadece Müslümanlıkta olduÄŸu halde dilden öteye geçmeyen dile düÅŸmüÅŸ din anlayışı yüzünden zaman, temizlenme imkânından uzak akıyor.

Ahmet Mercan

 

Not: Bu makale, “İnsanı Geri Çağırmak” adlı eserden iktibas edilmiÅŸtir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.