Yalnızca güçlülerin işine gelen bu haksız, adaletsiz ekonomik sistemde bizi ‘Homoekonomikus’a dönüştürmek isteyenlere inat, her ortamda insan kalmak mümkündür.
İçinde yaşadığımız şiddetin kültürel kodlarını doğru okuduğumuzda ondan kurtulmanın imkânlarını da konuşabilir hale geliriz.
“Her gün içimde kendini peydahlayan isyanları bastırmak için” dedi beyaz saçlı adam, “cephe cephe yalın kılıç savaşmaktan yorgun düşüyorum!”
Bize ferahlık veren, daima güzel şeyler hatırlatan, yanında kendimizi kıymetli hissettiğimiz, huzur bulduğumuz ve her şart altında güven duyduğumuz insanları daha çok sevmeliyiz. Onları
Çürümeyen, umudu, yaşamayı, yaşamanın anlamını yitirmeyen, dokunduklarından, seslendiklerinden ötürü bereketi beraberinde getiren inanmış yürekler var olduğunu bilmek umudun kendisidi
Peki bunca şehri inşa edip, içinde vazgeçilmesi neredeyse imkansız alışkanlıklar edinerek yaşarken, bir patikada yürür gibi yaşamayı neden isteyelim?
Yunanistan'ın adalara yığdığı askeri teçhizat Türk İHA'sı AKSUNGUR tarafından görüntülendi.
Allah’a güvenmek, O’nun yarattığı şeylere güvenmektir, O’nun gönderdiği bilgi ve elçiye güvenmektir. O’nun oluşturduğu imtihanı başarılı bir şekilde vermeyi zorunlu kılar. O�
Bir gün kendimize gelebilmemiz için, insan olmanın yeniden moda olması mı beklenecek?
Eşcinsel kimliği ön plana çıkarılarak İstanbul’da Kasım ayında yapılacak konuşmaya davet edilen Ludovic Zahed, “gerçek bir ‘imam’, yani din adamı mı?” araştırması yaparken i
Her hafta Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan Cuma hutbesinin konusu belli oldu. Türkiye genelindeki camilerde okunacak olan hutbenin konusu ‘’Helal kazanç ve Alın Teri’’ ile ilg
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Herkesin bir değerler sistemi vardır. Bu değerler sistemi çerçevesinde eleştirebilme özgürlüğünüz vardır. Eşcinselliği normalleştirmek
Avrupa Komisyonu logolu afişte, başörtülü gülümseyen bir öğrencinin yer alması Fransız aşırı sağ siyasetçilerin tepisini çekince Erasmus fotoğrafı silerek, yerine başka bir afişi
“Hayat, kazananın olmadığı bir oyundur…iman edenler ve salih amel işleyenler müstesna…” Asr süresi. Ve son cümle: Cevabı yalnızca soran bulur.
Tunç Soyer’in okuduğu tarih ise bu yetkiyle de alakası yok. Tevil götüremeyen bir saçmalama örneği, Kemalizm adına sergilenen fanatizmin Kemalizm’i de aşacak bir anlamsızlık noktasına