TBMM’nin açılışının 100. yıldönümündeyiz…23 Nisan ve bu önemli yıldönümü malum sebeplerle şatafatlı törenlerle yâd edilemiyor. Hakikat ne kadar saptırılabilir? Tamamen tersine
Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere Osmanlı padişahları salgınlara karşı kendilerini izole ederken, hastalık olan bölgelerden gelen gemiler İstanbul’a alınmamıştı. Atalarımız salg
Türk edebiyatının en büyük romanı hangisi?” sorusunun bendeki cevabı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’dür.
İslâm Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Corona Virüs sürecinde hem başımıza gelen musibetleri doğru anlamak hem de hayırlı çıkış yolları aramak maksadıyla halk
Tekkeler kapatılalı kaç yıl oldu? 95 sene! Bu zaman içinde tekkeler, tarikatlar, tasavvuf menfi veya müsbet hep gündemde kaldı. Kapalı olanın, men edilenin, yasaklananın gündemde olması �
Âkif’e mektup gönderen bir okuyucu, memlekette geçmişte salgınlar çıktığı zaman para ile hafızlar tutulduğunu, bunların memleketin dört bir tarafına gönderildiğini hatırlatmış ve
Dedelerimiz birbirlerine sıhhat ve âfiyet dilerdi. Sıhhat unutuldu, “sağlıklı olma, hastalıklardan uzak kalma esenlik” demek olan âfiyet yeme içme ile sınırlı bir kelime hâline geldi.
Mehmet Acet / Yenişafak
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, yurt dışından gelen 11 bin 269 vatandaşın, 23 ilde bulunan 36 KYK yurdunda karantina altında bulunduğunu açıkladı.
Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez kurucusu ve başkanı olduğu İslam Düşünce Enstitüsü’nde “Corona Virüs Özelinde Musibetleri Okuma Usulü” başlığıyla geniş
Diyanet’e saldırı fırsatı bekleyenler, şu sıralar mevzilerinden çıktılar.
İlem Sunumlarının 23 Mart Perşembe gününün konuğu “Üç Öncü Şahsiyet Üç Büyük Mesele” başlıklı sunumuyla Mesut Koçak’tı. Edebiyat Çalışma Grubunun koordinatörlüğünde
“İstiklâl Marşı... Onu kimse yazamaz... Onu ben de yazamam... Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lâzım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim mille
Dünyada ve Türkiye’de İslâm siyaseti güden akımlarla ilgili sürekli ciddiyetsiz iddialar ortaya atılır.
İstiklâl marşı, sadece şiir olarak kalsaydı bile Mehmet Âkif’in şiir külliyatı içerisinde gerek şiirsel gücü gerekse muhtevasındaki zenginlik sebebiyle yine de önemli bir metin olara