Günümüz tarih kitaplarının deyimiyle "Avrupalılar artık bizden üstünler/ileriler" dediğimiz andan itibaren böyle bir sürecin içine girdik. Avrupa’ya yetişmeye ve geçmeye çalışmak i
Uluslararası Müslüman Alimler Birliği, Mısır yargısınca darbe karşıtı 12 kişi hakkında verilen idam kararlarına ilişkin 'protesto' bildirisi yayınladı.
Gezi Parkındaki ağaçlar diye başlayan mücadelenin kısa sürede Boğaz’a 3. Köprü, İstanbul Havaalanı, Taksim’in içinde Caminin de bulunduğu yeniden düzenlemesi ve Kanal İstanbul’un
Kanada'da işlenen o cinayet karşısında emperial dünyanın güç merkezlerinden ve medyalarından o dünyanın görüşlerini, tepkilerini yansıtan bir itiraz, bir derin üzüntü ve şaşkınlı
Müslüman karşıtlığı islamofobi her geçen gün yabancı ülkelerde artmaya devam ediyor. En son Avusturya’da 27 Mayıs’ta Müslümanlara ait 600’ün üzerinde kurum fişlenmişti. Avustur
İsrail ordusunda eski bir komando olan Bennett, "Ben birçok Arab'ı öldürdüm ve bunda bir problem görmüyorum." ifadesinin de sahibi.
Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’yla teması bulunan Azzâm, Şam yıllarında Saîd Havvâ, Mervân Hadîd, Saîd Ramazan el Bûtî gibi isimlerle de tanışmıştı. Filistin’e döndüğünde
Avusturya'da hükümetin Müslümanlara ait kuruluşları dijital haritayla fişlemesi sonrası Salzburg kentinde bir camiye ırkçı saldırı yapıldı, cama 'Hitler geri döndü' ifadeleri yazıld�
Yeni Zelanda’da 52 Müslümanın şehit edilmesiyle sonuçlanan İslamofobik saldırı ile İsrail’in Mescid-i Aksa baskını arasında bazı benzerlikler söz konusu.
Amerikalı Müslüman sivil toplum örgütleri, İsrail'in Filistinlilere karşı uyguladığı şiddete karşı, İsrail yanlısı açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Joe Biden'ın düzenleyeceği
Bu sancılı ortamda niceleri, bir 'sionist haydutlar rejimi' olan İsrail'in hiçbir savunma gücü olmayan bir müslüman halkın şehirlerini savaş uçaklarıyla bombardıman etmesini 'kahramanlı
Mescid-i Aksa’da Filistinlilere ve Müslümanların en kutsallarına yapılan saldırılar 19. yüzyıldan beri adım adım işletilen bir planın ve projenin artık son adımlarının yaklaştığ�
Bütün müslümanların bir araya gelerek birleşmelerini, en büyük güç olarak doğuya, batıya, kuzeye, islâm düşmanlarına dur demelerini, İslâm Milletinin ve Medeniyetinin yeniden dirili�
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte padişah tarafından tembihnameler yayımlanırdı. Tembihname, Ramazan ayı içerisinde halkın nasıl davranması gerektiğini anlatan bir yazıdır. Bir nevi ka
Kudüs’ün Müslüman halkı ve özellikle de gençleri, beş ayrı cephede beş ayrı realiteyle göğüs göğüse mücadele ediyor. Şimdi de sırasıyla onlara bakalım: