İman bir şeylerin inanılabilir olduğu sürece kendilerine inanmaya indirgenmez, aksine inanılmaz hale gelen şeylere, inanılması imkansız hale geldiğinde inanmaktır.
Ne diyordu Giritli Epimenides: “Bütün Giritliler yalancıdır.” Eğer bütün Giritliler yalancı ise kendisi de bir Giritli olan Epimenides de yalancıdır; eğer Epimenides doğru söylüyorsa
Usta''nın çalışırken oturduğu beşiğin adı da çok ilginçtir: ecelbeşiği. Tepelerde çalışmak zordur çünkü. Yaşamdan uzakta, göğe yükselmek... nefes almaktan çok nefes vermek... b
Ermenistan kendini kuramaz, kurtaramaz büyük güçlerin iradesiyle kullanılan bir âlet olur. Ermenistan’ın kurtuluşu için tek çare var: Türkiye ile kayıtsız ve şartsız barışmak.
“Yatacaksın” dedi genç erkek doktor. Kendisine sadece bir adım yaklaşıp, “Sonuçlarımın video kayıtlarını alabilir miyim?” diyecektim ki doktor öncekinden çok daha keskin bir refle
Kendi gördüğü gerçekliği, hakikatin kendisiymiş iddiasında bulunan biri ile patavatsızın teki, hatanın en büyüğünü ika etmiş olur.
Kendi halkından bu kadar iğrenen Osmanlı münevveri ile Cumhuriyet aydını için Türk'ün kayda değer hiçbir hasleti yoktur. Tarihi, dini, dili, siyaseti, giyim kuşamı, oturuşu kalkışı, k
Kayadan demiri çıkardık, peki demirden altın yapabilir miyiz?.. Hayır! Çünkü “Demir madeni eğitilerek altın hâline getirilemez., çünkü her şeyin [bir] limiti vardır. Yaradılışın
İnsanlar hakikate ulaşmaya, ulaştıkları ölçüde hakikati dile getirmeye uğraşıyorlarsa yaptıklarının dünyayı değiştirme hevesleriyle değil, bir mükellefiyeti yerine getirme istekler
Kişi, kendi hikâyesinin kahramanı olmaya aday bir kişidir. Bu adaylığını gerçekleştirerek varlık sahasına adım atarak kendi varlığını şahsiyet olarak izhar etmiş olur.
Hayata, siyasete, topluma hiçbir etkisi olmayan, ama insanın tanrıyı hizmetine alması, onu kendine kul etmesi anlamına gelen bir dindarlık pratiği de vardır. Öyle bir ilişki biçimi ki bu,
İnsanların birbiriyle hiç olmadığı kadar iç içe, dışa dönük, ‘teşhirci’ yaşadığı bir devirde, herkes neredeyse kendi içinde kilitli kalmış durumda. Bu ıssızlığı, farkında
Seyit Rıza ve Şeyh Sait meselelerinde öyle çok dezenformasyon var ki kimin haklı kimin haksız olduğu konusu kendiliğinden önemini kaybetmiş görünüyor.
Devşirme aydın ve entelektüeller, bir bilim misyonerliği tavrına sahip. Kendilerine yabancılaşan dünyayı önce şeytanlaştırırken arkasında da onu bulunduğu kötülükten kurtarmak için
Herkesin kendisine gerçek yüzünü gösteren bir aynaya ihtiyacı vardır. Kirli, kırık, sırrı bozulmuş ayna sana seni gösteremez. Onun için kendini değiştirmeye çalışan kişi, çevresin