İslam fıkhına göre yaşadığımız toprak veya ülke “Daru’l-İslam”, “Daru’l-Küfr”, “Daru’l-Harp” gibi tanımlarla ayrıştırılmıştı. Toplum ve toprak bağlamındaki ayr�
Hem Asch deneylerinde hem de Milgram deneylerinde insanların yaklaşık üçte biri inandığı doğrunun arkasında durur, gerçekte ısrar eder, kendi değerlerine karşı davranmaz. Hakikat ısrar
Marx, hakikatin yarısını söylemiştir: Kimse insanların hiç olmazsa yan yarıya maddi şartlara tabi olduğunu kimse inkâr edemez. Fakat bu hakikatin ancak yarısıdır. Öbür yarısı, insa
Karaköy'de başörtülü kadına saldırdığı iddiasıyla yargılanan Semahat Y. adlı sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Görüntülerdeki kişinin kendisi olmadığını iddia eden zanl�
Yeryüzünde hâkim olan zulüm düzeninin tespiti konusunda bir problem yoktur. Problem zalimlerin oluşturduğu bu düzenin doğruya yöneltilmesinde ortaya çıkıyor. Bugün öylesine dünya üzer
Kendi iyiliğimiz için, hepimizin ve geleceğimizin iyiliği için, daha iyi, daha yetkin, daha nitelikli içerik üretimi ve inşa’lar için uyarıcı eleştirilere her zaman ihtiyacımız olduğu
Topçu’nun fikir dünyası, Durkheim temelli insanı pasifleştiren toplumcu anlayışı ve anarşistliğe götüren bireyciliği reddederek her ikisini de temelsiz ve maceraperest bir hareket olara
Türkiye bir yandan, İslâm'ın farklı kültürlerle teması neticesi oluşmuş olan ve adına, "yenilikçi", "gelenekçi" diyebileceğimiz iki farklı zihniyet tarzı; bir diğer yandan ise, Cumh
İranlı yöneticiler bu vesayetçi rollerini gizleme ihtiyacı da hissetmiyorlar zaten. Uzun bir süredir İranlı yetkililerin gururla ifade ettikleri “4 Sünni başkentine hakim oldukları” yö
Rekabetin ve tamahkarlığın insanı iyi yönde güdülediğine, bu yönüyle de kaçınılmaz olduğuna dair Batılı anlayışı artık bir kenara bırakalım. Rekabet saldırganlığı kamçılar
Nicedir bir hafiye gibi o gazetenin peşindeydim. İskilipli Atıf Hoca’nın İstiklal Mahkemesi’ne sunduğu ama hakimler heyetince kabul edilmeyen o belge nerede olabilirdi? Nihayet 1920 Ekim’i
Farsça ve Arapçaya hâkim bir kalem, iyi bir mareşal. Kolaylıkla geçtiği Sina Çölü’nü 1914’te Cemal Paşa’nın kuvvetleri Mısır seferi sırasında aynı rahatlıkla geçemediler. Ağ
Venedik elçiliğinde tercüman olarak çalışan Signor Grellot için Osmanlı haremi bir tutkuya dönüşmüştü. Osmanlı haremi hakkındaki her bilgi onu heyecanlandırıyordu; fakat Grellot içi
Tasavvuf kaal ilmi değil, hâl ilmidir!” Yani hakikat''in bilgisi, “o dedi, bu dedi”yle öğrenilemez; bilakis hakikatin bilgisine, yaşamakla, tecrübe etmekle ulaşılabilir.
Hakikat, 2000’li yıllarda büyük ve ölümcül yaralar aldı. Gençlere yönelik tebliğ dilinde ciddi çabalar sarf etmemiz gerekiyor. Eski zamanlarda olduğu gibi, kitaplar ve konferanslarla yol