Sosyal Medya

Mehmet Kaplan: Madde ve Ruh

Marx, hakikatin yarısını söylemiştir: Kimse insanların hiç olmazsa yan yarıya maddi şartlara tabi olduğunu kimse inkâr edemez. Fakat bu hakikatin ancak yarısıdır. Öbür yarısı, insanın isteyen, yapan, duyan, düşünen hayal kuran, seven, acıyan bir varlık olmasıdır.



Marx, hakikatin yarısını söylemiÅŸtir: Gerçekten insanların hiç olmazsa yan yarıya maddi ÅŸartlara tabi olduÄŸunu kimse inkâr edemez. Varlığımızdan ayrılmasına imkân olmayan vücudumuz beslenmek ister. Kimse midesine karşı gelemez. En büyük velî bile günde birkaç kere bir ÅŸeyler yemek mecburiyetindedir. Bu yeryüzünde mücerret ruh olarak yaÅŸamak imkânsızdır. Herkes hastalık karşısında âciz kalır. Fizik tabiat bizi her an tesiri altında bulundurur.
 
Fakat bu, hakikatin ancak yarısıdır. Öbür yarısı, insanın isteyen, yapan, duyan, düÅŸünen hayal kuran, seven, acıyan bir varlık olmasıdır. En basit, en iptidai insan dahi bir nebat veya hayvandan farklı hususi­yetler arzeder. Åžimdiye kadar insandan baÅŸka hiçbir mahlûkun dil, din, düÅŸünce, sanat, medeniyet diye bir ÅŸey vücuda getirdiÄŸi görülmemiÅŸtir. VahÅŸî denilen kavimlerin dahi hayvan seviyesini çok aÅŸan bir kültürleri vardır. EÄŸer insan, nebat ve hayvan gibi sadece maddeden ibaret olsay­dı, onun da tabiatın verdiÄŸi ile kalması icap ederdi. Halbuki insanlar, maÄŸara devrinden itibaren dil, sanat, kültür, medeniyet yaratmaya baÅŸlamışlar ve bunları bugüne kadar tekâmül ettirmiÅŸlerdir.
 
Marx ve taraftarlarının görmedikleri veya göremedikleri ÅŸey iÅŸte budur. Ä°nsanı ve yarattığı ÅŸeyleri sadece maddi sebeplere göre izaha imkân yoktur. Bunları izah etmek için, insanda akıl, zekâ, irade diye gayrimaddi bir cevherin bulunduÄŸunu kabul zaruridir. Bu bir faraziye deÄŸil, bir reali­tedir. Zira bunu her an, her insanda görüyoruz. Ve insanı deÄŸerli kılan ÅŸey, midesi deÄŸil, kafası; yedikleri deÄŸil, düÅŸündükleri ve yaptıklarıdır.
 
Ä°nsan, maddeyi dahi bu gayri maddi cevheri ile ÅŸekillendirir. keÅŸifler, bütün icatlar, bütün sanat eserleri tabiatın, yani madde kendiliÄŸinden yaratması ile vücut bulmamış, insan tarafından ortaya konulmuÅŸlardır.
 
Ä°nsanı veya cemiyeti bu iki cepheden, hem madde, hem de ruh cephesinden almak lazımdır. Birinden birini tercihe imkân yoktur. Bunlar birbirinden ayrılamaz. Ayırmaya kalkıldığı takdirde, beÅŸerî muvazene bozulur. Maddi ÅŸartları unutan bir fert veya topluluk er geç sükût eder. Fakat ruhu inkâr da insanlığı hayvan seviyesine indirir. Åžark, maddeyi inkâr ettiÄŸi için çökmüÅŸ, Garp ruhu inkâr ettiÄŸi için, insanlığı bugünkü korkunç duruma düÅŸürmüÅŸtür.
 
Marksizm XIX. asır materyalizminin bir mahsûlüdür. Maddeyi insandan üstün tutan Garp, bugün kendi yarattığı 1 makine ile ölüm tehdidi altındadır. Yalnız o deÄŸil, bütün dünya… Rusya 1 materyalizmi ve tekniÄŸi Garp’tan almış ve bir silah gibi ona çevirmiÅŸtir. Bugünkü Rusya’da milyonlarca köle, insanlığı tahrip edici vasıtaları imal etmekle meÅŸguldur. Ä°nsanları, onların deÄŸerini teÅŸkil eden hürriyeti, düÅŸünceyi, sevgiyi hiçe saydıktan sonra, köle gibi çalıştırmak ve harbe sürüklemek kolay bir iÅŸtir. Rusya kendini bu kolaylığa kaptırmıştır.
 
Fakat bunun neticesinin ne olduÄŸu ÅŸimdiden meydandadır. Materyalizm, insanın deÄŸerim hiçe indirmiÅŸtir. Bugün Rus komünistlerinin hâkim oldukları memleketlerde milyonlarca insanın hayvan sürülerinden farkı yoktur. Merhametli çobanlar, korkunç hayvanlar! Bütün insanlığı tehdit eden bu makineli vahÅŸet sistemine karşı, insanı deÄŸerli kılan manevi kıymetleri müdafaa etmek lazımdır.
 
Her insan kendisini hayvana üstün falan ÅŸeylerin ne olduÄŸunu bilmeli ve bunları varilli­nin en yüksek deÄŸeri olarak muhafazaya çalışmalıdır. Kim köle olmak ister? Kim sevgilerden kopmak ister? Kim eÅŸya veya hayvan gibi düÅŸüncesiz ve iradesiz yaÅŸamak ister? Hiç kimse! Herkes bunu nefsinde tanıdıktan sonra baÅŸkalarında da aynı ÅŸeylerin bulunduÄŸunu görebilmelidir. Bizi zalim yapan kendimizde olanı baÅŸkalarında yokmuÅŸ zannetmemizdir. Bizi zalim yapan kendimizi “sujet”, “objet” gibi almamızdır. Bütün insanlar ayrı ayrı birer “sujet” Her insan bir “ben”dir. Kimse kimsenin vasıtası deÄŸildir. Her insan kendi kendisi için bir gayedir.
 
Bu hakikat fertler için olduÄŸu kadar milletler için de bahis mevzu­udur. Komünistler kendi milletlerini köle yaptıkları gibi, baÅŸka millet­leri de kendilerinin istedikleri gibi kullanabilecekleri cansız bir madde zannetmektedirler. Her ÅŸeyi maddeci gözü ile gören bu mahlûklar, insanın haykırması ile hayvanın haykırması arasında bir fark görme­mektedirler. Onlara insanların gözyaÅŸlarının sadece tuzlu sudan ibaret olmadığını anlatmak lazımdır.
 
Kaynak: Nesillerin Ruhu, 85-87 s.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.