Fikrî ve edebî eserleri gözden geçirildiğinde Halide Edip’in, hayatının her döneminde belli temalar üzerinde yoğunlaştığı görülür: Doğu-Batı meselesi, eğitim ve kadın, kültür
İnsanoğlunun kullandığı hemen hemen her nesne, örnek olarak bir araba, bir tarihî geçmişe sahiptir. Bir arabayı oluşturan tekerlek, cam ve diğer unsurlar hem maddî hem de kavramsal olarak
Modern zamanların, ilkel ve kaba insanı, cahiliye devrini aratmıyor. Rızkın sahibinden haberi olmayan, yaşam gayesini unutan insanlar, acı akıbetlerini hazırlıyor. Depresyon çıkmazındaki
En büyük kötülükler insanı değerlerinden uzaklaştıran, ana yoldan saptıran, Allah’ın sunduğunun dışındaki tercihlere yönelimlere neden olan oluşlardan, ideolojilerden uzak durmak. B
Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler isimli romanında da yer alan eski bir Rus efsanesi, Hazreti Meryem’in cehennemde acı çeken günahkâra tutunup çıkabilmesi için bir soğan uzattığın�
“Çağdaş sanat” fevkalade berbat bir şey yapıyor. Üretimlerini medya vd. unsurlarla destekleyerek olmadık şekillerde bir PR başarısı elde ediyor ve çılgın bir pazar oluşturuyor. Yani
Çin komünist rejimi Doğu Türkistan Müslümanlarına uyguladığı zulümde sınır tanımıyor. Zaten kendisine ait olan “Çin işkencesi” tanımını egale edecek yeni psikolojik işkenceler
Bu topraklara ayağı düşenler, geçmişte bizim hakkımızda şu minval üzere tespitlerde bulunurlardı: “Türk mahkemelerinde, bizde olduğu gibi iltimas mektupları geçmez. Adaletlerinin en i
Günümüzde restore edilen İstanbul surlarını 110 yıl önce satarak ordunun inşaat masraflarına harcanmasını düşünmüş ancak Müze-i Hümâyûn’un karşı çıkmasıyla bundan vazgeçmi
Anne babamı, Çin'in Müslüman Uygurları tuttuğu toplama kampından çıkarmak için hayatımı tehlikeye attım... Halkım onlarca yıldır zorluklarla karşı karşıya kalıyor, şimdi ihtiyaç
Suriye’de yaşamı ve hatıraları bombaladılar… Ölümü katlettiler… Neşeyi, sevinci ve kuş cıvıltılarını yok ettiler… Vicdanı buhurlaştırıp, vahşeti hortlattılar… Masmavi g�
Doğu Türkistan’daki Çin zulmünü bölgeye giderek gözlemleyen gazeteci ve akademisyen Dr. Olsi Yazici “Müslüman ülkeler Çin’i, zulme son vermeye çağırmalı” diyor ve ekliyor: Çin
İranlı yöneticiler bu vesayetçi rollerini gizleme ihtiyacı da hissetmiyorlar zaten. Uzun bir süredir İranlı yetkililerin gururla ifade ettikleri “4 Sünni başkentine hakim oldukları” yö
insan şahsiyeti, ruhî içtimaî olmak üzere iki türlü unsurların bütününden yapılmış manevî bir terkiptir. Ruhî unsurlar, içsel kuvvetlerdir. İçtimaî unsur, hayat gemisindeki dümen
Araştırmacı-Yazar Abdurrahman Arslan ile modernizm konu alan söyleşiyi okurlarımızla paylaşıyoruz.