Sosyal Medya

Makale

Kontrolsüz Güç

İnsan kaotik yapısı gereÄŸi güce meyillidir.

İnsanın aklını başından alan, onu "ne oldum delisi" kılan en büyük risk, güçtür…

Vahiyle terbiye edilmemiÅŸ bu güç istiÄŸna ve istikbar nedenidir…

İblis bir güç zehirlenmesi ile asiliÄŸini bayraklaÅŸtırdı…

Gücün yıkıcı, yakıcı, bozucu boyutları; güç zehirlenmesinin baÅŸaktörlerine iÅŸaret ediyor: Firavun, Nemrut, Neron…

Kontrolsüz güç sahibini körleÅŸtirir, ötekini ise köleleÅŸtirir…

Gücün mantığında tehevvür, tahakküm ve tecavüz vardır…

Modern zamanlarda da güç zehirlenmesinin insanı getirdiÄŸi sonuç belli deÄŸil mi?

''İnsan insanın kurdudur." KurtlaÅŸanların politikası ötekilerini mankurtlaÅŸtırmaktır…

Hani, insan insanın yurdu olacaktı?

Kuvvete kutsiyet atfedenler insanı kurban ettiler…

Öyle ki, güçperestlere göre gücün açamayacağı kapı yoktur…

Gücün günahını görmemezlikten gelemeyiz…

Güç ahlakı zorluyor, adaleti ıskalıyor, erdemi dışlıyor, hakikati örtüyor…

Gücü ile gözü dönenler, kendinden baÅŸkasını görmez oluyorlar…

Onlar buyurgandır, baskındır, emrivakicidir, kurnazdır… Konumlarından aldıkları güçle kendilerini her yerde ve her zaman haklı görürler… Yasalar, kurallar, ilkeler hep zayıflar içindir… Güçlülerin delip geçme imtiyazı vardır…

Ayakları yere basmaz onların… 'Küçük daÄŸları ben yarattım' havasındadırlar… Paranın ve makamın gücü ile kendilerini Kaf dağında görürler…

Evet, haksız yollardan gücü elde ederseniz, o güç baÅŸta sizi zehirler… Bir defa bu sürece giren erimeye baÅŸlamış demektir…

Güç zehirlenmesi baÅŸlamaya görsün, artık o kiÅŸi ne eleÅŸtiri kabul eder ne istiÅŸareye ihtiyaç duyar ne de muhalefete tahammül eder…

Güç ehli farklı düÅŸünenleri önce üzer sonra ezer…

Kendilerine güç alanları oluÅŸturur, burada kendilerini kral zannederler… Muhteris, müstaÄŸni ve mütekebbir ve maÄŸrur bir duruÅŸları vardır… Tam da narsizmin ve sadizmin kalkış noktası burasıdır…

Gücü mutlaklaÅŸtıranlar hakikate uzak düÅŸtüler… Bilgiyi bile güce payanda kıldılar… Zaten gücün gürültüsü hakikatin sesini bastırıyorsa, orada batıla gün doÄŸar...

Görüyorsunuz özgürlük için savaÅŸan nice hareketler ellerine iktidar geçince nasılda despotlaşıyorlar… İktidar güdüsünün kölesi olanlar alçaldıkça alçalıyorlar… Gücün sözü, sözün gücünü boÄŸuyor… Adalet susuyor adale konuÅŸuyor…

Güce tapınmanın pazarı geniÅŸ, pazarlaması güçlü… Paranın gücü… Medyanın gücü… İktidarın gücü… Silahın gücü, hayatın realitesi oldu…

Güç zehirlenmesinin tedavisi de yok… Çünkü tedavi kabul etmezler… Åžayet kavi bir iman, güçlü bir irade, saÄŸlam bir bilinç yoksa gücün çekim gücüne kim dayanabilir?

KiÅŸi, kurum, parti, cemaat, tarikat, iktidar, devlet fark etmiyor… Bir defa zehirlenmeye görsün, kurtulamıyor…

Gücüne güç katanların akıbetini görüyorsunuz…

Bu tespitleri paylaşırken sakın acziyeti, zaafiyeti, ruhbaniyeti savunduÄŸumuz sanılmasın… Mutlaka caydırıcı bir gücümüz olmalı ama bu güç cürüm ve zülüm vesilesi olmamalıdır… SaÄŸ yanağımıza vuranlara sol yanağımızı çevirecek deÄŸiliz…

Güç lazım ama nerede, nasıl kullandığımız önemli…

Gücünü Hakk'tan alana kim ne diyebilir?

Hz. Süleyman(as) gücün zirvesindeyken güçler üstü güç ile irtibatını kesmedi, bilakis daha da güçlendi… Allah'ı gücendirmemeye dikkat etti…

Hz. Zülkarneyn, gücün doruÄŸunda gezinirken: 'Bu Rabbimin rahmetindendir.' demeyi asla ihmal etmedi…

Biz Müminler hayatın dengesini Kitap, Mizan ve Demir’le kurarız…

Farkımız budur…

Ramazan Kayan / 5.12.2025

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.