"Bugün Türkiye'de Müslümanım diyenlerin karşı karşıya olduğu en büyük meydan okuma nedir” sorusuna vereceğimiz cevap bu ülkede işgal ettiğimiz yerin de tanımını verir.
Bu kuşatmayı önce fark etmek gerekiyor. Neredeyse hiç kimse “çok başarılı olduğu için” gündemde değil. Neredeyse her popülerlik, her patlama Nazlı Yırtar ve benzerlerinin “ince in
Sanayi toplumunun ferdi çekmiş varlığın esrarını “kafam güzel, dokunma” diyor. Sıkıysa dokun, derhal yaptırım uygulanır sana. “Mars’a yerleşme” hayalini kuruyorken nereden çı
Bugünler, aynı zamanda, '28 Şubat 1997- Askerî Darbe Zorbalığı'nın asıl muhatabı olan Müslüman halkımızın siyasetteki temsilcisi durumunda olan Necmeddin Erbakan'ın vefatının da 10.
Şehir nedir ve neresidir sorusuna verilen cevaplar bakış açısına ve sahip olunan disipline göre cevaplanabilir. Verilen her cevap şehrin bütünlüklü yapısının sadece bir yönüne vurgu y
“İnsan bildiğini düşündüğü şeylerle mağrurca oyalanırken” dedi beyaz saçlı adam, “hayat sonsuz bilinmezlik kozasına nice yeni düğümler ekliyor.”
Özellikle bizim gibi, tarihinin belli bir döneminde radikal bir kırılmaya maruz kalmış ülkede, sadece yitiğinin nerede olduğunun farkında bile olunmayan hallerde değil, bir de ne yitirdiği
Boğaziçi Üniversitesine rektör atanması ile ortaya çıkan tartışmalar, ‘elit cemaat’ teması ile başladı. Tartışmalar, muhalefet partilerinin, merkezkaç siyasal unsurlarının ve ter
İlginç olan şu ki, dünyada nerede bir karışıklık olursa, Amerikan yönetiminin hemen, devreye bir ‘Big Brother/ Büyük birader’ havasında girip ‘tarafları sükûnet ve itidale davet e
19. yüzyılın sonlarında dünyanın neredeyse dörtte üçü Avrupalı emperyalistler tarafından sömürülüyordu. Makro bir analiz yerine Mustafa Özel, Joseph Conrad’ın romanlarından hareke
Kitapta, İslam dünyasının her anlamda üstünlük sağladığı dönemlerde birçok alanda geride kalan Hristiyanlığın sonradan öne geçişi ele alınmıştır. Söz konusu değerlendirmelerin
Anlaşılıyor ki, Corona salgını, dünyanın gidişatını, nereyse, ‘Corona’dan Önce’ ve ‘Corona’dan Sonra..’ dedirtecek şekilde derinden etkileyeceğe benziyor.
“21. yüzyılda yağmur duasına çıkan insanlara yapısal reformları anlatamazsınız” diyen Mahfi Eğilmez’i ilk nereden hatırlıyorum? 2001 ekonomik krizinin birkaç ay öncesinden. Mahfi
Rivayet olunur ki, dört öküz bir otlakta birlikte yaşarlarmış. Etraflarını saran kurtlar bir yolunu bulup onları birbirlerine düşürmek ve ağlarına takmak için vakit kollasalar da öküz
Yola böyle mi çıkmıştım? Bilmem ki. Artık yola nasıl çıktığımın da, nereye varmak istediğimin de bir önemi yokmuş gibi geliyor.