Hong Kong'da rekor katılımın yaşandığı yerel seçimlerde, aylardır süren protestoların tarafında yer alan demokrat adaylar büyük bir zafer kazandı.
Yaşar Kalafat tarafından hazırlanan İran Türklüğü (Jeokültürel Boyut) adlı eser, 2005 yılının Şubat ayında Yeditepe Yayınevi tarafından piyasaya sürülmüştür. İç ve dış kapak
Geçenlerde ilginç bir araştırma sonucuyla karşılaştım. Bu araştırmaya göre iyi bir eğitim ve iş kariyerine sahip olan babaların çocukları, okulda daha başarılı oluyor. Ama annelerin
Antik Yunan ve Ortaçağ filozoflarının adalet ile ilgili konularda daha çok iyi, ortak iyi, erdem, ahlak, bilgi gibi kavramlara değinmesi dikkat çekicidir. Bu kavramlar modern paradigmayla deği
Hem kişi hem de toplum, kendisini geçmişten hareketle şimdinin imkanları içerisinde gelecek için hazırlar. Bu tavır da insan oluşun sürekliliğini sağlar; canı, aklı, soyu, malı ve inan
İmdi, söyle bakalım ey talib, fedakârlığı büyük olanlar kimler? Aşıklar mı, yoksa aşktan vazgeçenler mi?
İnsana düşünme ve inanma payı bırakmayan bir hayat veya bir dünya anlayışı. Bir Müslüman kendisi gibi düşünemiyor. Kendisi gibi düşünüyor gibi görünüyor ama düşünüş ve anlay
Yüz yıl önce bıraktığımız yere döndük. Seçkinciliği temel alan yapılar yabancılarla iş tutmaktan kaçınmıyor. Kozmopolit ortamlara teslim olmamış unsurlar da sahici fikirlere öncü
Gerçekten de, modernitenin insana yaptığı en büyük kötülük, insanı tabiattan kopartması ve Tanrı’yı hayatın dışında tutmak istemesidir. İnsan, varlığını sürdürebilmek için n
Sultan Abdülhamid’in hâl edilmesi için öncelikle bir fetva hazırlanması gerekiyordu. Fetvaya göre Abdülhamid’in tahttan indirilmesi için üç büyük suç işlemişti: 31 Mart’a sebep o
Hayatımıza girdiği günden beri günlük yaşantımızın vazgeçilmezleri arasına giren televizyon, gerek sosyal yaşantımızı gerekse de toplumsal dönüşümümüzü tetikleyen önemli bir te
İslam adına kan dökenlerin dinle kurduğu ilişki de modern insanın reaksiyoner halinin dini izdüşümü olarak görülebilir. İslam tarihini kısa devre yorumlayan bir anlayış gelenekle kurdu
Hortlayan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, göçmen korkusu, rızk kaygısı gibi faktörlerin temelinde batının yaşadığı tarihin bilinçaltına yerleştirdiği kaygılar yatıyor.
Çile, öldürmek için değil, diriltmek için varedilmiştir mü’minin akîdesince. Nasıl demir tavında dövülerek üretilirse, mü’min de çileyle yoğrularak doğrulur, bütün güçlükler
Yanan bir memleketi terk etmiyoruzdur da yokluğumuz bir memleketi yok etmeye yetiyordur. Çünkü surlarla yani betonlarla ve insanlarla kuşatılmış şehirler, özgürlükten başka, çok başka �