11 Aralık 1917’de, İngiliz General Edmund Allenby’nin yürüyerek Kudüs eski şehir surlarından içeri girişi, Ortadoğu’da bir dönemin de sonuna işaret ediyordu.
Bebekler ölüyor diyoruz, karşılığında “meşru müdafaa” yanıtını alıyoruz. Masumlar bombalanıyor diye haykırıyoruz, cevaben “kutsanan İsrail halkı” şeklinde tutumlar görüyor
Başkan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni, 'İsrail'in cinayetlerini koruma konseyi haline geldiğini' söylemesi, BM. kuruluşuna karşı en net açıklama ve tavırdır.
Soru şu: Siz bütün bunlara rağmen bunun gibi durumlarda herkesi öldürür müydünüz, yoksa duruma göre karar verip bazen öldürmekten vazgeçer miydiniz? “Gazze İçin Sessizlik” kitabın
Muhteşem bir belgeselden de söz edeyim. “Küçük Filistin: Bir Kuşatmanın Günlüğü” adını taşıyor. Suriye’nin pislik diktatörü Esed, dünyadaki en büyük Filistin mülteci kampı
Avrupa’da, Amerika’da, İspanya’da Müslüman olmayan hatta hiçbir dine inanmadığını daha önce açıklamış birçok ünlü, Gazze’ye insani açıdan tepkisiz kalmazken “bizimkiler”
ABD'de realist dış politika akımının önde gelen isimlerinden, Chicago Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü ve "İsrail Lobisi" kitabının yazarlarından John Mearsheimer, "İşgal devam ett
Filistin Eğitim ve Öğretim Bakanlığı, İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu öğrenci 5 binden fazla çocuğun öldürüldü
7 Ekim'de, festival alanındaki sivilleri İsrail askeri helikopteri vurdu" İddia İsrailli bir yayın kuruluşundan geldi. Haaretz Gazetesi, 7 Ekim'deki saldırılara ilişkin yayınladığı haberd
İsrail hükümetindeki aşırı sağcı milletvekillerinin, Gazze’de esir tutulan İsraillilerin yakınları ile Meclis oturumunda sözlü tartışmaya girmesi ülkede gündem oldu.
Üzgün hissederiz, mutlu hissederiz, kaygılı hissederiz. Bin bir çeşit ruh haline girer çıkarız. Gün içinde bile bir ruh halinden diğerine geçeriz. İnsan hisseden bir varlıktır.
İsrail-Filistin arasında 7 Ekim'den bu yana devam eden çatışmalarda, Gazze'de saatte 5 çocuk öldürülüyor.
Batı’nın vicdanı yoktur. Çünkü kandan ve sömürüden besleniyor. İnsanın bir değeri yoktur. Bütün değerler sadece kendilerinin belirlediği sınırlar içinde yer alıyor.
Filistin’de yaşayan birilerinin geçmişte topraklarını İsrail’e satıp satmadıkları ile ilgili spekülatif tartışmalar da bundan farklı değildir. Tarihte pek çok şey olmuştur ama her
Sadece inançlı olmak yetmiyor, inandırıcı da olmak zorundayız. Uzun sözün kısası: Halis niyet, salih amel ve hayırlı emek bahsini, samimi bir şekilde yeniden düşünmemiz gerekiyor.