Türkiye’deki politik düzlem “söylem üstünlüğü” fikrine dayalı olarak gelişiyor uzun süredir. Bu elde var iki.
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, geçtiğimiz salı -4 Mayıs 2021- akşamı, Kudüs’teki konutunda bazı Filistinli Müslüman Arap liderlere ve İslâm ülkelerinin diplomatik temsilcilerine
Coğrafya'yı tarihle birlikte okumak kalkanı kılıçla kullanmaktır. Bunlardan sadece biriyle yola devam ederseniz, uluslararası siyasete bakışınız "güdük" kalır.
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye-Mısır istişarelerinin kapsamı hakkında bilgi vererek, görüşmelerde ikili konuların yanı sıra Libya, Suriye, Irak ve Doğu Akdeniz’in ele alındığın�
Zor, yıpratıcı, dahası korkutucu bir şey zaten pandemi. Bu tip hatalar ve görüntülerle bu zorluğu, bu yıpratıcılığı artırmanın manası nedir?
Alman filozof Jürgen Habermas’ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından, Şeyh Zâyid Kitap Ödülü kapsamında kendisine verilen “yılın kültür şahsiyeti” ödülünü reddettiğini
Hattat Davut Bektaş ve Nakkaş Adem Turan tarafından hazırlanan hat yazılarının takılıp boyama işlerinin tamamlandığı caminin ana mekan kubbe göbek yazısında Fatiha Suresi, ana mekan ku
Türk heyetinin, Kahire'de Mısırlı yetkililerle yapacağı görüşmelerde ikili ilişkilerin normalleştirilmesi ele alınacak.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MbS), ülkesini ekonomik yönden kalkındırmak için hazırlattığı iddialı “2030 Vizyonu”nun ilânının beşinci yıldönümü münasebeti
İnsan yalnız ve dikine mutsuzdur. Arada bir mutlu hissettiğinde ise birazcık beklemesi gerekir sadece o mutluluğun geçmesi için.
Biriktirilmiş ezberlerin işe yaramadığı bir yeni dünya burası. Öncelikli olarak akıldan çıkarmamamız gereken mesele bence budur.
Açık konuşmak gerekirse 1915 Ermeni Olayları meselesinde yaramızı açık tutmayı seçerek “anlatı inşa etme” gücümüzü büyük oranda kaybettiğimizi düşünüyorum. Sakin, serinkanl�
Türkiye, son Azerbaycan-Ermenistan geriliminde tarafsız kalsaydı veya sözlü tepkilerle yetinseydi, Amerikan yönetimi Ermeni tezlerine böyle açıktan destek verir miydi?
İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nin, Türkiye Cumhuriyeti için sona
Oysa ne “eski normal” normaldi, ne de bu yeni normal denen zıkkım zannettiğimiz kadar “yeni.”