Esad’ın Fransızlardan daha zalim olduğunu anlıyoruz. Halkının üzerine ölüm yağdıran bir zalimden bahsediyoruz. Zülfü Livaneli gibiler hangi kin ve nefretle dolu ki milyonları önüne k
İnsan ihtiraslarının bütün çirkin eserlerinin yeryüzünden tek tek sökülüp atıldığı böyle bir kendi tabiatına dönüş hareketine kim katılmak istemez. Yağmur ormanlarında özgür b
Washington'ın kimseyi şaşırtmayan bu Amerikan önerisi gerçekleştirdiği uzun tanıtıma karşı İsrail’den övgüler gelirken Batı’da genel bir memnuniyet vardı. Ancak birçok insan içi
‘Gül ya da öl’ kültürü insanları ruhsal ıstıraplarından kaçırarak bir tür kolektif aptallığa yol açıyor. Şen kahkahalar, bütün dişleri gösteren instagram pozları. Herkes ağ�
İnsan, insanla çoktur. İnsanı dışlayan insan, insan olarak yoktur. Yani yok hükmündedir. İnsan, bir kıyamettir. İnsanı kıymetten düşürmek kıyamettir. “Cahilsin, okur öğrenirsin. G
Biliyoruz ki, nereye makam ve dünyalık girerse, oraya düşmanlık ve kıskançlık da girer. ''İnsan, dünyanın en geç olgunlaşan meyvesidir'' deniliyor. Siyaset, işte bu hamlığımızı orta
İnsan tekinde duygusallık çok önemli olmakla birlikte aşırılıkları ya da uç noktalarda oluş insana zarar verebilir. Bunun da bir dengesi var. Dalgalı bir milletiz, ölçülerimiz bazen aş
Elazığ’da yaşanan depremde, bir yönetici geldi diye tüm görevlilerin işini bırakıp, tek sıra dizilip protokole riayet etmesi şahane bir şov olarak nitelenebilir. Aynı anda birilerinin
Gelenek bir milletin tarihî mensubiyetiyle içiçe olduğundan, nutkiyetini kaybetmemiş her tarihi millet için gelenek olmaz-ise-olmaz bir mukavvim unsurdur.
İnsan çok zayıf, kibre kapılınca Rablik bile tasladığına bakmayın. Çabuk umuda kapılıp, çabuk umutsuzluğa düşüyoruz. Korkuveriyoruz. Doğru olan ise korku ile umud arasında bir yerde
İnsan neye layıksa kader planında da ona yönlendirilirmiş. Burası dünya, insan nereye varsa varamadığı yerdedir. Ne olacak bu yolun sonu nereye çıkacak dediğin anda hemen akla gelen, tela
Ağzından insan sözünü hiç düşürmeden, sokak köşelerinde, dünyanın bütün köşelerinde insanları katleden bu Avrupa’yı bir kenara bırakalım… Avrupa’nın yaratamadığı bütün
Felaket zamanlarında kimileri asıl zehrini kusuyor. Kimileri ırki bahanelerle saldırıyor. İnsan karakter ve kişiliği dediğimiz durum bu gibi zamanlarda ortaya çıkıyor. Allah, insanları bu
İnsan, yenilgilerine yaklaşma biçimiyle olacağı kişi haline gelir. Düştüğümüz yerden doğrulacak mıyız? Yoksa yenilginin yarattığı örselenmeye sıkışıp kalacak ve bitmek bilmez bi
Yer sarsıldığında, insan sarsılır. Hikaye bir an için kopar, devam eden her şey fay hatlarıyla birlikte kırılır. Bilinenler unutulur, elimizde olduğu vehmine kapıldığımız her şeyden