İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü kutlamaları, Fatih Sultan Mehmet'in şehri aldıktan sonra ilk cuma namazını kıldığı Ayasofya'da düzenlenen "Fetih Şöleni"nde, Fetih Suresi okundu.
Edebî eserlerde dile getirilen yalnızlık, sıkıntı; günlük hayatta da karşımıza çıkıyor. Mahalle yıkıldı, sokak ortadan kalktı. Hepimiz apartıman denilen sefer taslarına tıkıldık
Gannuşi’ye karşı yürütülen karalama kampanyasının işaret fişeğini Tunusluların “dijital sinekler” olarak isimlendirdikleri sosyal medya trolleri çakmış görünüyor. Bu durum BAE�
27 Mayıs Darbesi'nden sonra şüpheli bir şekilde ölen (intihar ederek hayatına son verdiği söylenen) İçişleri Bakanı Namık Gedik kanlı darbenin ilk şehididir.
Yavuz Bahadıroğlu / Yeni Akit
Ağzımızdan çıkan söze hepimiz daha çok dikkat etsek. Dil lisandır, Dil kalptir... Dil kavga edelim diye değil, bilişelim diye yaratıldı. Güzel söz ve hikmetle, tearüf edelim diye...
New York Times'ta yayınlanan bir haberde Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter safında savaşmak ve Akdeniz’den Türkiye’nin gönderdiği silahların ula
21 Mayıs'lar hala devam etmektedir. Hayata 150 yıl önce kaldıkları yerden tekrar başlayabilmek umuduyla zaman zaman birtakım yardım talepleri olsa da bunun anlamsızlığının farkındadır �
Bugün sorulması gereken bir soru varsa o da şudur: Nasıl ve neden insanların yüreklerindeki güven duygusunu zedeledik? Elinden, dilinden emin olunan Müslümana ne oldu? Ve şimdi bunu nasıl o
“Bayramda Niçin Ağladım” başlıklı ilk yazıda, Rusya Müslümanlarından Ataullah Bahâeddin’in çocukluğundan beri hayalini kurduğu İstanbul’u görmek arzusunun gerçekleştiğini ve
“Türkiye’de İslam, gerek kültürel anlamda da gerekse kimlik anlamında da hep duygusal zeminde temerküz etti. Sol, geçmişi okuyamama hastalığını şimdi kendini dindar olarak tanımlayan
Esasen Kur’an ardı sıra bir çok peygamberin ve salih insanların kıssalarına değinir. Hepsinde de ortak olarak tecrübe edilen, tekerrür eden bir boyuta dikkat çekiliyor. Hepsinin de tecrüb
Türkiye'nin en önemli sağlık merkezlerinden biri olmaya aday gösterilen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, sahip olduğu birçok özelliğinin yanı sıra ismiyle de dikkati çekiyor.
Yakın tarihle ilgili yazılarımızın başına “dikkat! atatürkçüler okumasın” kaydını düşmek istiyorum. “Zaten okumazlar”, diyenler çıkabilir. Evet zaten okumazlar, fakat sonradan
Yatanın yürüyene borcu vardır. Dikkat edilirse, oturanlara değil yürüyenlere, çalışmayanlara değil çalışanlara, eser üretenlere, emek verenlere saldırı düzenleniyor. Bu hep böyle ol