Türkiye’de İslamcılık cereyanının harekete dönüşmesi 1908’li yıllarda gerçekleşse de cereyanın ‘‘fikri’’ yansıması Islahat Fermanı ile başlamaktadır.[5] Hatta bu süreç,
Eğer bir insan, şiddet, baskı, yoksullaştırma, tecrit etme, hayattan uzaklaştırma, dışlama, horlama, damgalama ve ölümden korkmuyor ve her şeyi göze alıp la ilahe illallah diyorsa siz bu
Müthiş cemaat organizasyonları yokken, siyasal konumlar elde edilememişken, ekonomik konumlar hayal bile edilmezken bu toprakların güvencesi olan insanların sahip oldukları değerlerin korunma
Kalbin, insanlardan çektiği bunca çilelere rağmen insan oğluna hizmetten usanmayışının hikmetine şaşacaksın belki. O bilir ki hayâ hikmetle beraberdir; hizmetse kalbin en büyük emrid
Hayatın politikaya indirgendiği yerde insan, yavaş yavaş insanî hasletleri yitirmeye başlar. Makinalaşmaya başlar. Ruhsuzlaşır. O yüzden İslâm düşünce geleneğinde, siyaset, ahlâk’�
Nurettin Topçu, ''merhametin olmadığı yerde insan da yoktur'' diyor. Var mıyız? O halde, şunu söyleyebiliriz: Biz aslında insanı kaybediyoruz. İnsanoğlu, durmadan hata veriyor.
Rusya Genelkurmay başkanı General Valery Gerasimov, Baltıklar ve Karadeniz'de ABD liderliğinde artan NATO askeri tatbikatlarını 'ittifakın büyük bir askeri çatışmaya hazırlığı' olarak
Her şeyin zıddı ile kaim olduğu hükmünce (Zuhruf, 43:12), insandaki iyi ve kötü duyguların da birbirleriyle eşit sayıda olduğunu söyleyebiliriz.
İktidar neye izin veriyorsa onu destekleyip neye karşı ise onu eleştirmenin adı sanatçılık değil goygoyculuk olabilir en fazla. Ve evet, buradaki ‘iktidar’ lafzından Türkiye’deki poli
Batılılaşma adına yapılan uygulamaların büyük çoğunluğu bu topraklarda öteki olarak bilinen yahut Müslümanlar açısından gayrı İslami olan ve gayrı Müslimlerde gördükleri uygula
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yürütülen yüzey araştırmaları sırasında Bahçeköy'dekiler kaya mezarının içerisinde Süryanice iki kitabe tespit edildi. Dicle Üniversitesinden Prof. Do
''Niçin yaşıyoruz ve nasıl yaşıyoruz? Yaşadığımız ile yaşamak istediğimiz aynı şey mi? Düşündüğümüz dünya yaşadığımız dünyanın neresine tekabül ediyor?” gibi sorulara
İnsanın zaman ve mekânla, diğer bir ifade ile “tarih” ve “toprak”la olan ilişkisi sadece kendi varoluşunu değil, aynı zamanda din telakkisini de açığa çıkartır. Denebilir ki, ins
İnsan kendi nefsini ve diğer varlıkları Allah’tan daha değerli görürse kendi sonunu kendi hazırlar. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde olup bitenlere bakıldığında geçmişte farklı
Bana göre, hukuklu toplumlar, büyük diktatöre geçit vermeyen; küçük diktatörlere de hesap sorabilen toplumlardır. Güngören Belediyesi’nde yaşanan kepazeliğin o küçük diktatöre hesa