Mehmet Beyhan: Mesele Ciddi ve Derindir!

Bölgesel dengelerin hızla deÄŸiÅŸtiÄŸi, dünyanın bir belirsizlik ortamına sürüklendiÄŸi bir süreçten geçiyoruz. Mevcut dünya sisteminde güçlü olanlar, kendilerini merkezde görerek olayları bir eÅŸya gibi deÄŸerlendirmektedirler. Ekonomik, siyasi, kültürel üstünlüÄŸün sadece kendilerine ait olduÄŸunu düÅŸünüyorlar.

Amerika’nın ‘’OrtadoÄŸu’’ politikası ülkeler bazında deÄŸil, bölge bazında bir politika yürütüyor. Bu da doÄŸal olarak bölgedeki tüm ülkeleri olumsuz yönde etkileyecektir. Filistin, Ä°ran, Yemen, Lübnan, Suriye bombalanarak olumsuz etkisini yaÅŸadı. Bölgenin diÄŸer ülkeleri bu bombalara karşı caydırıcı bir güç ortaya koymazlarsa, yarın aynı bombalar, Ankara’ya, Riyad’a, BaÄŸdat’a Dubai’ye, Kahire’ye kısacası tüm baÅŸkentlere atılacaktır.

Kimse felâket tellallığı yaptığımızı düÅŸünmesin. Yaklaşık 10 yıldan beri yazdıklarımıza, çıktığımız programlarda konuÅŸtuklarımıza bakılırsa, bugün yaÅŸananlara çok önceden dile getirdiÄŸimiz görülecektir. Sadece kendi ÅŸahsımı kastetmiyorum, dış geliÅŸmeleri ciddi takip eden birçok araÅŸtırmacı, akademisyen, aynı tehlikelere dikkat çektiler.

Dolayısıyla bugün ‘’OrtadoÄŸu’’, geçmiÅŸte öngördüklerimizi yaÅŸamaktadır. GeçmiÅŸte söylediklerimizi referans vererek bir kez daha diyoruz ki: EÄŸer Ä°srail’e karşı bölge ülkeleri caydırıcı bir güç ortaya koymazlarsa, bunun yıkıcı sonuçlarını tüm bölge ülkeleri görecektir.

Bazen içimizdeki zayıf karakterli kiÅŸi ve kurumları fonlayarak toplumu kutuplaÅŸtırmaya çalışacaklar. Bazen de terör örgütlerini kullanmaya devam edecekler. Yeri gelmiÅŸken ÅŸunu belirtmek isterim: Türkiye’nin terörden arındırılması teknik olarak önemli ve iyi niyetli bir projedir. Ancak TÜRK DEGS BaÅŸkanı Cihat Yaycı, bu konuya ÅŸüpheyle yaklaÅŸmıştı. Ne yazık ki Sayın Yaycı’nın ÅŸüphelerini haklı çıkartacak bazı emareler gözlemliyorum. Dikkatli olmakta fayda vardır.

Peki, ne yapmalıyız?

Millet olarak bizi kutuplaÅŸtırıp bölmeye çalışanlara karşı, kucaklaÅŸarak birleÅŸmeye çalışmalıyız. Ä°ktidar-muhalefet ayrımı yapmadan tüm toplumsal kesimleriyle hepimiz Türkiye ailesinin onurlu birer fertleriyiz.

GeçmiÅŸ deneyimlerimize dayanarak kendimize, ülkemize ve dünyaya dair oluÅŸmuÅŸ bir düÅŸünce alışkanlığımız var elbette. Åžu anki deneyimlerimiz, önceden belirlediÄŸimiz düÅŸüncelerimizin neticesinde ÅŸekillenmiÅŸti. O hâlde hatalarımızdan dersler çıkartırsak yeni bakış açımız deneyimlerimize dönüÅŸecektir.

Bunu yapabilmek için, önce düÅŸüneceÄŸiz, sonra da birbirimize karşı önyargılarımıza son vermek için deÄŸiÅŸime olan direncimizle yüzleÅŸeceÄŸiz. Gerçekten bunu becerirsek iyiliÄŸe, adalete, merhamete hizmet etmeyen önyargılarımızı bırakmamız daha kolay olacaktır.

Kötü önyargılar birliÄŸimize, geliÅŸmemize, ülkemizin potansiyeline eriÅŸme hayalimize açılan kapının önüne çetin ve kötü imgeler bıraktığını düÅŸünüyorum. BirliÄŸimizi mümkün kılacak, geliÅŸmemizi saÄŸlayacak, tüm unsurlarıyla Türkiye ailesinin fertleri kılacak çaba, ADALET ve MERHAMET ÇABASIDIR. Adalet ve merhamet çabası, tüm çabaların en soylusu ve sonuç bakımından en kârlısı, gerçekleÅŸmesi mümkün olan en kolay çabadır.

Birbirimize karşı adil ve merhametli olursak dosta güven, düÅŸmana karşı caydırıcı olabiliriz. Amerika’dan bakanlar, ayrım yapmadan Türkiye olarak görüyor. Türkiye dâhil tüm bölge büyük bir güvenlik riskiyle karşı karşıyadır. Onun için Türkiye, önce iç barışını mutlaka ama mutlaka güçlendirmelidir. Mesele ciddi ve derindir.

Mehmet Beyhan