Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bizleri sarıp kuşattığı fikrinin önemli sonuçları var; aileye güvensizlik, aile kurmaktan çekinme, sorumluluktan kaçınma gibi demoralize sonuçlar bunla
ABD'den İsrail'e, Rusya'dan Murphy kanunlarına, Kürt meselesinden toplumların kaderini belirleyen fizik kurallarına, Türkiye'deki toplumsal çatlaklardan düşünmemize sirayet etmiş çıkmazla
Söylemeye gerek var mı, bir yalancı Hızır’dır Prozac. Kurtarmaz; hatta içmeseydiniz belki keşfedebileceğiniz kurtuluş yollarını aramak mecburiyetinden ve mesuliyetinden azat eder sizi. �
İstanbul Sözleşmesi etrafında yürüyen tartışma bize iki farklı sosyolojiyi çok net bir biçimde gösteriyor. Muhafazakar ve milliyetçi kesimler meseleye aile, inanç ve otorite etrafında b
Gerek cinsiyetsiz toplum ideolojisinde gerekse transhümanizm bakış açısında anahtar kavram 'iyileşme'dir. Dünyada kötü giden işleri düzeltmek gibi güzel bir niyettir bu ilk bakışta. Ama
Bugün toplam 184 bin 452 test yapıldı. Semptom gösteren 902 kişiyle birlikte toplam 20 bin 49 yeni vaka tespit edildi. Türkiye’de toplam vaka sayısı 2 milyon 950 bin 603 oldu.
Şiddet; vurup, kırma, parçalama, yok etme, öldürme eylemlerinden ibaret değil. Birbirimizi sevmeyerek, ilgilenmeyerek, duyarsızlıklarımızla, sorumsuzluklarımızla da doğabilir şiddet.
Batılı Sosyologlar/Toplum Mühendisleri son yüzyılda doğanları 5 kuşağa ayırıyorlar:
Din İşleri Yüksek Kurulu, yapmış olduğu toplantı sonrasında 2021 yılı için fitre miktarının 28 lira olarak belirlendiğini açıkladı.
Ardern, Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen terör saldırısının 2'nci yılında yaptığı açıklamada, "Müslüman toplumumuzun üyeleri kendi toplumlarına yönelik o saldırıdan önce
Çok güçlü bir geç kalmışlık sendromu, bugün düşünce, toplumsal yaşam ve psikolojik vasatı kuşatmış durumdadır. Bu nevrotik durumun aklı istilaya uğratmasının sonuçlarını gözl
Kimse kalkıp bu sorunlardan dolayı İslam’ı da hesaba çekmesin! Kadın sorunları, İslam toplum ve çalışma düzeninin ön gördüğü ilişkilerin sonucu ortaya çıkmıyor. Son kertede kad�
Ermenistan, tam 30 senedir, halkı ütopik hayallerin ve pembe masalların peşinde koşma görevine mahkum edenler yüzünden sıkıntı, sefalet ve belirsizlik içinde varlık gösteriyor.
Toplumların, devletlerin, milletlerin, ailelerin temel taşları ne varsa, hepsine karşı savaşın açıldığını görerek olanları okursak, bence isabetli sonuçlara kapı açmış oluruz.
Sanayi toplumunun ferdi çekmiş varlığın esrarını “kafam güzel, dokunma” diyor. Sıkıysa dokun, derhal yaptırım uygulanır sana. “Mars’a yerleşme” hayalini kuruyorken nereden çı