Herkes bir parça ekmeğin arkasında koşarak kendini rezil ediyor. Bir parça ekmeğe sahip olmak için gayrimeşru işler yapıyor. Bunu görünce bildim ki rızkı Allah’a ait olan canlılardan
İnsan sadece tabiatı değil, kendini de tahrip ediyor. İnsanımızın çektiği ruh ve kültür ızdırabına göz mü yumacağız? Asıl derdimizin “kaybolan insanlığımız” olduğu hakikati
‘Gül ya da öl’ kültürü insanları ruhsal ıstıraplarından kaçırarak bir tür kolektif aptallığa yol açıyor. Şen kahkahalar, bütün dişleri gösteren instagram pozları. Herkes ağ�
Moda kavramı çarçabuk özetlenmek istense değişimin adı olur. Bu değişimin kime ve neye göre olduğu bahsine bağlı olarak da moda aslında bir aidiyettir. Kendini ait olmak istediğin yere
Usta''nın çalışırken oturduğu beşiğin adı da çok ilginçtir: ecelbeşiği. Tepelerde çalışmak zordur çünkü. Yaşamdan uzakta, göğe yükselmek... nefes almaktan çok nefes vermek... b
‘Tüm yaşamımızı şekillendirenin bu bellek olduğunu fark edebilmemiz için, çok az da olsa belleğimizi yitirmeye başlamamız gerekir’ diye yazar Luis Bunuel, ‘Kendini ortaya koyamayan b
Hızla değişen koşullarda bilinçli bir şekilde kendini yenileme ve yeniden konumlandırma, bünyedeki zaafları teşhis, büyüme imkanlarını görme basiretine sahip olunmalıdır. Zamanın uza
İki tarafa ateşi kesin demek yerine aslında saldıran tarafa, saldırganlığı bırakmayı emredecek güçlü bir ihtar çekmek çok daha münasip. Çünkü saldıran tarafa karşı Trablus yönet
Cemil Meriç, yirminci yüzyılın yetiştirdiği eşine ender rastlanan mütefekkirlerden. ‘‘Okumak’’ denildiğindeyse benim aklıma ilk gelenlerden. Hayatının ileriki safhalarını sahip o
Kendini dünyada bir yere koyamayıp bir yere ait hissedememiş bu önemli yazarın en büyüleyici kitaplarından biridir; "Kırmızı ve Siyah". Stendhal hâlet-i ruhiyesini ve gözlem yeteneğini b
Kendini tanrı zanneden insanların yaşlanmasının en kötü yanı nedir biliyor musunuz sevgili dostlar? Tanrı olmadıklarını kabul edecek yaşı geçmiş olmaları. Onlar için artık şifa yok
Nietzsche'ye göre “derin acı seçkin kılar; ayırır. En ince kılık değiştirme biçimlerinden biri Epikurosçuluktur ve bundan sonra sergilenen, acıyı hafife alan ve hazin ve derin her şey
İslam karşısında duyulan korku, vehim, paranoya, öfke ve nefret tam da 18 ve 19’uncu yüzyılda Avrupa tiyatrolarında kullanılan “fantazmagorya” tekniğinin yarattığı etkiye benziyor.
İslam toplumunda aslolan toplumun halidir. “Bir topluluk kendini değiştirmeden Allah onlar hakkındaki hükmünü değiştirmeyecektir.” Yoksa tek başına bir yönetici ya da yönetim bir topl
İmam-ı Gazali kibrin iki veçhesinden bahseder. Birincisi batınıdir, kişinin nefsinde gizlenmiştir ilk etapta dikkat çekmeyebilir. İkincisi ise kişinin akıl, irade ve duygularına sirayet ed