Osmanlı padişahlarının on yedincisi ve İslam halifelerinin seksen ikincisi olan IV. Murad, 27 Temmuz 1612’de İstanbul’da doğdu. Babası I. Ahmed, annesi Mahpeyker Kösem Sultan’dır. Ağa
Veysel Tepeli'nin kaleminden, sıradışı bir yazıy okurlarımıza sunuyoruz.
Bugün mesele, geçmişin kavgalarına saplanıp kalmadan, tarihten ders alarak Türkiye’yi kuvvetler ayrılığına dayalı bir hukuk devleti ve ileri teknoloji ülkesi haline getirmektir.
Evlerdeki rahatlığın ve terapi etkisinin yanından bile geçmeyecek olan bu yeni AVM'lerde toplanma modelinde, sırası gelen teyzeler, enerjisini artık yeni açılmış olan prestijli bir cafe bu
Ömer Nasuhi Bilmen''in Büyük İslam İlmihali''ni okurken, şu hadis-i şerifle karşılaştım: "Eski dostluğu devam ettirmek, imandandır."
Öteden beri şöyle derim: “Bir Osmanlı subayı olan ve İstiklal Harbi’ni kazanan Mustafa Kemal’le pek çok konuda anlaşabilirim. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk ile pek �
Cevheri’nin hatıratından onun ve hatıratı yazdığı devrede Arapların artık Sykes Picot Anlaşması ve Balfour Deklerasyonu’nu beraber düşünmeye başladıkları ve bir Yahudi devleti kur
“Türkiye’nin bu tür silahlara sahip olması, Yunanistan ve Avrupa Birliği’nin protestolarına rağmen, Kıbrıs’ın karasularında keşfe devam etme isteklerini destekleyen ciddi bir avanta
Batı Çin’de, camilerin yıkılması ve mezarlıkların buldozerlerle yerle bir edilmesi halen daha aralıksız olarak devam eden bir süreç. 2. Dünya Savaşı’ndan beri bu kültürel soykırı
İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevî’nin iktidardan uzaklaştırılması sürecine öncülük eden Ayetullah Seyyid Rûhullah Mûsevî Humeynî, geçtiğimiz yüzyılın en dikkate değer ve en tart
Başlığı şimdilik olarak belirtmek gerekiyor çünkü hâlihazırdaki ABD başkanı Trump’ın bir devlet aklı ve adamlığı ciddiyetinden uzak üslubu ve öngörüleri yanlışlayan tarzı, me
''Sosyal medya"nın "dijital parrhesia"yı "elektronik agora"da işlevselleştirerek modern demokrasinin katılım ve çoğulculuk alanlarında yaşadığı sorunları aşmasına yardım edeceği vars
Değerli akademisyen devlet adamı İbrahim Kalın’ın İslâm ve Batı başlıklı kitabını yeniden okudum ve istifade ettim. Yazar, “İslam ve Batı” maceramızı başından itibaren hem anl
Ülkemizde adım adım ilerleyen çağdaşlaşma fikriyatı ve pratiği, araya Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşının girmesiyle kısmen kesintiye uğramış; 1920’leren itibaren tekrar b
Irak’ta devam eden protesto gösterileri sırasında, bir gencin açtığı pankartta şu satırlar yer alıyordu: “Irak için en iyi çözüm kendisi Şiî, babası Sünnî, annesi Hıristiyan, e