Sosyal Medya

Makale

Fıtri Güç

Öncelikle konuyla ilgili baÄŸlamda, "güç" kavramına basit bir tanım getirerek baÅŸlayalım. "Güç, bir unsurun; birey, grup, kurum, sistem, süreç, devlet, vs. baÅŸka unsurların algılarını, inançlarını, kararlarını, tutumlarını veya içinde bulundukları koÅŸulları etkileme, deÄŸiÅŸtirme ya da sürdürme kapasitesi ve imkânıdır".

Gücün; kaynağı, anlamı, deÄŸeri, ilkeleri, ölçüleri, sınırları, hukuku, kontrol ve yönetimi açısından farklı kavramsallaÅŸtırmalara veya fonksiyonlaÅŸtırmalara tabi tutulması mümkündür.

Uluslararası iliÅŸkilerde bir devletin gücünü nasıl kullandığını ifade eden üç kavram vardır.

Sert Güç; zorlayıcı, baskıcı, askeri veya ekonomik güçle baÅŸka devletleri kendi çıkarlarına uymaya mecbur etme yöntemidir. Tehdit, yaptırım, savaÅŸ, ekonomik ambargo gibi araçları içerir.

Mesela, ABD’nin 2003’te Irak’ı iÅŸgal etmesi. Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesi. Yani, zor kullanarak veya korkutarak sonuca ulaÅŸmadır.

YumuÅŸak Güç; kültürel çekicilik, idealler, deÄŸerler ve diplomasi yoluyla, baÅŸka toplumları gönüllü olarak kendi tarafına çekme gücüdür. Burada baskı deÄŸil ikna ve cazibe vardır.

Mesela, ABD’nin Hollywood filmleri, pop kültürü ve “Amerikan rüyası” söylemiyle dünya gençlerini etkilemesi. Güney Kore’nin K-pop, diziler ve mutfak kültürüyle dünya çapında kültürel etki kazanması. Yani zor yerine çekim ve örnek olma hali vardır.

Akıllı Güç; sert güç ile yumuÅŸak gücün birlikte, dengeli ve stratejik biçimde kullanılmasıdır.

Mesela; ABD’nin SoÄŸuk SavaÅŸ döneminde hem askeri gücünü (NATO) hem de kültürel etkisini; Coca-Cola, Hollywood, demokrasi propagandası ve benzeri gibi aynı anda kullanması. Yani, sert ve yumuÅŸak gücün akıllıca harmanlanmasıdır.

Uluslararası iliÅŸkiler teorilerinin belirlediÄŸi devlet davranışlarında "gücün hukuku" söz konusu olmuÅŸ ve güç sahipleri; koÅŸul, norm, kural, tarz, biçim, hâl ve hüküm belirlemiÅŸlerdir.

Bu durum, insanların büyük bölümünün doÄŸal hal ve haklarından yoksun, huzursuz ve deÄŸersiz biçimde yaÅŸamak zorunda kalmasına yol açmıştır.

Bu durum, kendi doÄŸasına yabancılaÅŸan insanları, icat edilmiÅŸ güç parametreleri ile dahi kontrol edebilmek ve yönetebilmek potansiyelini zaafa uÄŸratmaktadır. Yaygın, derin ve ikamesiz kaosu sürekli kılabilecek bu süreçle; belki de insanlığın dibe vurmasını, yeni bir "insanlık devrini" mecbur kılacak bir durum doÄŸacaktır.

Bu, majör bir yaklaşımın ifadesidir. Aslında esas olan, insanların varoluÅŸ nedenine uygun yaÅŸaması; doÄŸal hukukunu koruyup kullanabilmesi, tatmin-adalet-üretim-özgürlük-paylaşım içerisinde yaÅŸayabilmesi; aldanmaması, istismar, sömürü ve zulme uÄŸramamasıdır.

Majör ve esas düzeyde anlam ve sonuçların geliÅŸmesi için özgün bir güç tarifine ihtiyaç vardır. Bu gücü "Fıtri Güç" olarak isimlendirebiliriz.

Fıtrat, bütün varlıkların, olguların, oluÅŸların, iliÅŸkilerin orijinal varoluÅŸ özellikleridir. Yukarıdaki bütün kavramların güç maksimizasyonu, insanların, kendi fıtri/doÄŸal özelliklerine uygun davrandığı zaman ortaya çıkar.

Fıtri gücü, maddeyi, atom altı düzeyde kontrol edip yönetmeye özdeÅŸ bir etki ile ifade etmek mümkündür. Zira fıtri güç, bütün insanların, hayatlarının bütün an ve alanlarında ortaya koydukları davranışlar ve iliÅŸkileriyle; bunların, bütün çevre faktörlerinde oluÅŸturdukları etkilerle, güç maksimizasyonun ortaya çıkmasıdır.

Fıtri Güç kavramının, cari paradigma ile algılanıp anlaşılması zor olabilir. Ancak orijinal fıtrat perspektifi ile kolayca anlaşılabilir. Bu anlayış, bu kavramı anlamanın mecburiyetini ve stratejik potansiyelinin idrakini de birlikte getirecektir. Zamanın belirleyici güç tarifi ve parametresinin fıtri güç olacağı muhakkaktır. Zira bu gücün kaynağı, hakikatin ve hakiki gücün tek kaynağıdır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.