Bebekler ölüyor diyoruz, karşılığında “meşru müdafaa” yanıtını alıyoruz. Masumlar bombalanıyor diye haykırıyoruz, cevaben “kutsanan İsrail halkı” şeklinde tutumlar görüyor
Soru şu: Siz bütün bunlara rağmen bunun gibi durumlarda herkesi öldürür müydünüz, yoksa duruma göre karar verip bazen öldürmekten vazgeçer miydiniz? “Gazze İçin Sessizlik” kitabın
Birdenbire buraya getirilmez söz. İlkin şehirleri över Karakoç. Kudüs mesela ‘Gökte yapılıp yere indirilen şehir’dir. Bağdat, ‘Dicle’nin köpüklerinden doğmuş’, Şam ‘Annemin
Batı’nın vicdanı yoktur. Çünkü kandan ve sömürüden besleniyor. İnsanın bir değeri yoktur. Bütün değerler sadece kendilerinin belirlediği sınırlar içinde yer alıyor.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin küresel ekonomik hedefleri yürürlükte olduğu ve askeri gücünü büyütme iradesi devam ettiği müddetçe, Tayvan Adası’nın Batı tarafından "sorun" olarak gün
Topkapı Sarayı'nda yapılmış son köşk olma özelliğini taşıyan 165 yıllık Mecidiye Köşkü'nde, 2 yıldır süren restorasyon çalışmaları tamamlandı. Topkapı Sarayı Daire Başkanı
İçinde yaşadığımız şiddetin kültürel kodlarını doğru okuduğumuzda ondan kurtulmanın imkânlarını da konuşabilir hale geliriz.
Çürümeyen, umudu, yaşamayı, yaşamanın anlamını yitirmeyen, dokunduklarından, seslendiklerinden ötürü bereketi beraberinde getiren inanmış yürekler var olduğunu bilmek umudun kendisidi
BM kürsüsünden dünyaya hitap eden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, işgale karşı silahlı direnişi “şiddet” ve “terör” olarak niteleyerek reddetti. Peki İşgale karşı silahl
İsrail, El Halil'deki İbrahim Camisi'ni 'Yahudilerin ibadet edeceği bahanesiyle' Müslümanların girişini ve ezan okunmasını yasakladı.
Dik başlı, kimseyle uzlaşmayan biri değildir hasbi insan. İlişkilerine de azami ölçüde özen gösterir. Kulağı iç-sesindedir, sadece halinden memnun olmayı değil halinin de kendisinden m
Eşcinsel kimliği ön plana çıkarılarak İstanbul’da Kasım ayında yapılacak konuşmaya davet edilen Ludovic Zahed, “gerçek bir ‘imam’, yani din adamı mı?” araştırması yaparken i
İnsan, Allah tasavvurunu dışsal etkenlerle oluşturur. Önce ailesi, sonra okul, sonra kendi kişisel çalışmaları, çevresi, adetler, kültür, üzerine yaslandığı tarihi havza, coğrafya ve
Tunç Soyer’in okuduğu tarih ise bu yetkiyle de alakası yok. Tevil götüremeyen bir saçmalama örneği, Kemalizm adına sergilenen fanatizmin Kemalizm’i de aşacak bir anlamsızlık noktasına
Büyük putun cilâsı dökülüyor. Zaten önce cila dökülür ve ne kadar yeni cila sürülse tutmaz. Büyük yıkılışın ilk tezahürü budur!