Büyük harflerle konuşmayı, sözünün içini dolduramayacağı baştan belli iddialarla doldurmayı seviyoruz. “Kendini bilmeyeni kim bilsin” dedi meczup, “kendini bilene yalan dünya ne ets
Adaletin temeli çürümüşse, onun yer aldığı zeminde statükoyu entrikayla, dalavere ile ayakta tutmanın imkânı kalmaz. Orada suni payandalar işe yaramaz.
Niçin bugünkü yazıma “Kadir Topbaş ile hiç aram yoktu” cümlesiyle başladığımı sual edecek olursanız sebebi, birazdan Antalya Barosu Başkanı olacak Polat Balkan ve yine güya avukat
Sosyal medya her kişinin söz etme aracıdır. Her kişinin ettiği söz hep bir şeylere aracıdır. Her kişinin kendince ettiği söze elbette kim ne diyebilir? Öte yandan kıt aklını lafla sö
Erkeklik kavramına feminizmin ve bilumum yoldaşlarının yüklediği anlamla bakmak saçmalamaktır. Erkeklik, ne beyliktir, ne tahakkümdür, ne de kadına şiddetin kaynağı. Erkeklik, zor durumd
Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan "Cami Görevlileri Çocuklarla Çevrim İçi Buluşuyor" projesi kapsamında, 25 Ocak'tan itibaren hafta içi her gün 1 saat etkinlik yapılacak.
WhatsApp krizi patlayıp da insanlar fevç fevç Telegram’a yahut BİP’e göç etmeye başladığında bu işlerden çok iyi anlayan siber güvenlik uzmanı bir arkadaşımla iletişime geçtim. S
Dünya kavram olarak yeryüzünden farklıdır. Yeryüzü insana açılan hakikat, dünyasını kurabileceği mekânken, dünya her ilişki biçiminde kendimize kurduğumuz hayat alanını anlatır. D
Osmanlı'nın fırtınalı son asrının 'yazı makinesi' Ahmet Mithat Efendi, 28 Aralık 1912 senesinde sessizce aramızdan ayrıldı. Türk medyasında 'güçlü gazeteci imajının' prototip ismiyd
Türkiye'de 1930'lar söyleminin tekrarlanmasıyla "batılılaşma" üzerinden toplumsal seçkinlik statüsü yaratılmaya çalışılması ve "muasır medeniyet"e erişimin hedeflenmesi global ölçe
Uygur halk edebiyatında İparhan isimli bir kadın kahraman vardır.
Geniş bir literatür taraması yaparak, Ortaçağ anlatılarından tutun, Rönesans resimlerine, Shakespeare’in tiyatrolarından, gotik korku romanlarına ve hatta Hollywood filmlerine kadar her ye
Memduh Şevket Esendal, Ayaşlı ile Kiracıları romanında Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk on yılındaki değişimi konu alır. İfade edilmese de romanın eksen aldığı şehir genç Cumhuriyet’
Yaşamayı tam olarak bilemediğimiz, kendine özgülüğünün, başkalığının ayırdına varamadığımız, anlamına eremediğimiz özel zamanlar kaçırılmış trenler gibi boş bir istasyonun
Suleymanî’nin öldürülmesi muhakkak ki, çok büyük bir hadise ve bütün bölgeyi ateşe atacak bir büyük cinayettir. Bu saldırıya İran’ın nasıl karşılık vereceği ise.. Tehevvüre