Devlet arşivlerindeki bir belge, 1901 yılından itibaren verilmeye başlanan Nobel ödülleri törenine 1912 yılında Osmanlı Devleti’nin de davet edildiğini göstermektedir. 1895 yılında bü
Libya anlaşması sonrası Türkiye, İsrail'e karşı iki önemli hamle yaptı: Donanma, Kıbrıs'ın güneyinde İsrail'e ait bir sismik gemiye engel oldu. Ardından Ankara’dan Tel Aviv’e şu me
On beşinci yüzyılda yaşamış olan önemli bir astronomi ve matematik bilginidir. Babası Timur'un torunu olan Uluğ Bey'in doğancı başısı idi. "Kuşçu" lâkabı buradan gelmektedir. Ali Ku�
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yürütülen yüzey araştırmaları sırasında Bahçeköy'dekiler kaya mezarının içerisinde Süryanice iki kitabe tespit edildi. Dicle Üniversitesinden Prof. Do
Türk asıllı yıldız futbolcu Mesut Özil'in Doğu Türkistan’da yapılan zulme dikkat çektiği paylaşımı, Çinlileri rahatsız etti. Arsenal Kulübü'nden Özil'in mesajıyla ilgili bir aç�
Siyah bir kalem seç kendine ve bir zebra çiz onunla. Beyazın aslında siyahın arasındaki boşluk olduğunu anla böylece. Anla ki kalıcı olanın mutluluk değil mutsuzluk, umut değil umutsuzlu
Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi Emrullah İşler: “Bundan sonra Türkiye ve Libya'nın onayı olmadan Doğu Akdeniz’de bir enerji transferi mümkün olmayacak, isteyen istediği bölgeyi parse
Şerif Hüseyin’in Osmanlı’ya karşı ayaklanarak bağımsız bir Arap krallığı kurma hayali niçin gerçekleşmedi? Üstelik arkasında hem planlama, hem de lojistik desteğini esirgemeyen İ
Benim kahramanlarım, gerçek hayattan kopuk, bir vakfa, bir büroya, bir dergâha, bir üniversite odasına, bir konferans salonuna, bir gazete köşesine hapsolmayan, şişirilmiş değil, hormonlu
Resneli Niyazi’den “Muğla canavarı” Eşref Atan’a; “İnce Memed”ten “Eşkıya” Baran’a… Resmi kayıtlarda ve Türk edebiyatında eşkıyalara dair kanaatler
Kendi iyiliğimiz için, hepimizin ve geleceğimizin iyiliği için, daha iyi, daha yetkin, daha nitelikli içerik üretimi ve inşa’lar için uyarıcı eleştirilere her zaman ihtiyacımız olduğu
İnsanın zaman ve mekânla, diğer bir ifade ile “tarih” ve “toprak”la olan ilişkisi sadece kendi varoluşunu değil, aynı zamanda din telakkisini de açığa çıkartır. Denebilir ki, ins
İslam karşısında duyulan korku, vehim, paranoya, öfke ve nefret tam da 18 ve 19’uncu yüzyılda Avrupa tiyatrolarında kullanılan “fantazmagorya” tekniğinin yarattığı etkiye benziyor.
Topçu’nun fikir dünyası, Durkheim temelli insanı pasifleştiren toplumcu anlayışı ve anarşistliğe götüren bireyciliği reddederek her ikisini de temelsiz ve maceraperest bir hareket olara
İnsan kendi nefsini ve diğer varlıkları Allah’tan daha değerli görürse kendi sonunu kendi hazırlar. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde olup bitenlere bakıldığında geçmişte farklı