Yazıya başlık olan 1970 yılını XX.a. başındaki Türkiye’ye benzetiyorum. Geçmişten gelen fikir akımları bu defa aralarına Sosyalizm’i de katarak memleketin istikbaline yön vermek iç
Muhafazakar-dindar seçmen, gökyüzüne yansıyan Mustafa Kemal resmiyle gurur duyarken Kemalist-seküler seçmen resmen aşağıladı durumu. Oysa gökyüzüne yansıyan sembol, muhafazakar-dindarla
Dostlara soruyorum: "Bu ülkeye bir Neşet Ertaş daha gelir mi?" Çoğu başını öne eğip sessiz kalıyor, bazıları kem-küm ediyor.
Carl Gustav Jung karşılaştığı Kızılderili reisi ile oturur ve sohbet etmeye başlar. Kızılderili beyaz adamın deli olduğuna kanaat getirdiğini, buna kuvvetle inandığını söyler. Jung
“Fırsat bu fırsat” deyip, onu gören herkes gibi “Şefaat yâ Resûlallah!” diyecekmiş ki, heyecandan mı, telaştan mı veya aklı fikri diyar diyar gezip görmek ve öğrenmekte olduğu i
Sovyetler dağılmış, Rusya varoluş buhranı yaşıyordu. Ülkenin ilk başkanı Boris Yeltsin başbakanlığa atadığı genç adamı desteklediğini duyurup köşesine çekilmeye karar vermişti.
İçinizden neler geçip gidiyor? Hadi itiraf edin, kendi sırrınızı kendinize açıklayın.
"Sabah kalktığımda ilk iş bir sade kahve içmek. Yoksa aklım başıma gelmiyor."
Evrensel olan tek bir şey vardır, o da Hz. Âdem’den bu yana Cenab-ı Hakk’ın peygamberleri ve kitaplarıyla insanoğluna gösterdiği mukaddes yoldur. Bu yolun yolcuları dünyanın neresinde
Mustafa Kemal Paşa, 1921 yılında Azerbaycan Başkanı Nerimanov'a bir mektup göndererek yine borç para talebinde bulundu. Nerimanov, Atatürk'e yazdığı cevap mektubunda “Paşam, Türk millet
Din alanında belki sadece “kelime-i tevhid” ile “kelime-i şehadet”in düz anlamlarında ittifak, bunun haricindeki diğer bütün esaslı konuların kahir ekseriyetinde ihtilaf içindeyiz.
MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Mustafa Özcan, Taha Akyol’un sorularını cevapladı.
“Had” kavramının insan için, insanın dünyadaki varlığı ve hemcinsleri ile ilişkisi için ve nihayet tabiatla münesebeti bakımından fevkalade önemli olduğuna inanıyorum.
Son yıllarda artan “Kadına şiddet” ülkemizde bir uyanışa sebep olmuş ve bu vahşetin önüne geçmek için çeşitli etkinlikler düzenlenmiştir. Bu konuda toplumun epeyce bilinçlendiği
Tokat Sanayi Sitesinde yıllardır kaportacılık yapan Atilla Akgül beyefendi, kendi imkânları nispetince kendisini geliştirmiş ve bu geliştirmeyle birlikte bunu sistemleştirerek kendi işyeri