Her fırsatta tekrarlamayı gerekli gördüğüm bir hükme olan bağlılığımı koruyorum: Ucunda ölüm olmayan hiç bir şey ciddi değildir.
Yeryüzü genişliğinde bir geniş açıdan olup bitmiş hemen her şeye şahitlik eden bir insana dönüştük. Bu yeniliği ideolojik bir kalıba dökerek kutsayan anlayışlar yeni çağın zihins
İstanbul Sözleşmesinin feshi üzerine koparılan gürültüye gelince: Türkiye’de günlük siyasetin asıl çıkmazı, her türlü vak’anın, bir hükümet devirme fırsatı olarak görülmesi
Yüreğini, zihnini sürekli beslemediği, nefsini ise her adımda sorgulamadığı takdirde insan ne çabuk solgunlaşan, güçten düşen bir varlık.
Amerika'nın 'özgürleştirici efendi' muamelesi görmesi nasıl mümkün olabilirdi? Amerikan pragmatizmi her ilkenin üzerindedir.
Her şeyin gördüğümüzden, bildiğimizden şahitlik ettiğimizden ibaret olmadığını akıl etmekten neden bu kadar uzağız. Bu eksiğimiz, bizi tek kişilik bir gerçekliğin kölesi kılıyor
İnsan denilen soru'ya verilecek yanıtlar her şeyden önce, insanın üçlü yapısını, hissî, vicdanî ve aklî yapısını dikkate alınarak verilmelidir. Bu üçlü yapıdan birisinin ihmali y
Ülkedeki intihar vakalarında erkeklerin oranının yüzde 66, kadınların oranının ise yüzde 34 olduğu kaydedildi.
Fransız Senatör Esther Benbassa, Senato'da görüşülen "ayrılıkçı" yasa tasarısını destekleyen senatörlere tepki göstererek, Müslümanların normal şekilde yaşamalarına izin verilmedi
Her hafta büyük bir katılım eda edilen Cuma namazı için bu hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen hutbe konusu "Birbirimizin Farkında O
“Hayatı anlamadan geçip gidiyoruz. Olgunlaşmak kalbin daha hassas, kanın daha sıcak, zekanın daha işlek, ruhun daha huzurlu olması demek. İçlerinde böyle bir canlılık, böyle bir hayat
Elimizi uzattığımız her şey çürüyor. Belki de dokunduğumuz için biz çürütmekteyiz. Gördüklerimiz kirleniyor. Baktıklarımız bizi kirletiyor, içimizi…
Muhammed Ali es-Sâbûnî’nin siyasî duruşunu, kendisinin çağdaşı bir başka isimle -Saîd Ramazan el Bûtî- karşılaştırmak suretiyle ortaya koymak istiyorum. Çünkü her iki şahsiyet,
Savaşta her şey çok basittir, fakat en basit şey zordur. Siyaset de bir tür savaş alanıdır… Siyaseti onun diliyle konuşmak gerekir.
Günler, sanki hepimiz yürüyen bir bandın üzerindeymişiz ve o bant bizi her gün aynı noktalardan başka aynı noktalara taşıyormuş gibi alışılagelmiş ve durağan bir şekilde geçiyor.