Akif’in asıl devliği şurada: Memleket ve bütün bir İslam coğrafyası yangın yerine kesmişken o, “sırça köşk”ü, “söz sarayı”nı falan tercih etmek yerine meydan ortasını, m�
19. yüzyılın sonlarında dünyanın neredeyse dörtte üçü Avrupalı emperyalistler tarafından sömürülüyordu. Makro bir analiz yerine Mustafa Özel, Joseph Conrad’ın romanlarından hareke
Sömürgeci yayılma Batı’da evrenselci fikirlerin önünü açarken Doğu-İslam dünyasında kaçınılmaz bir yerelleşme yaşanır. Bunu bir savunma ideolojisi olarak görebiliriz.
Hafter’i bugünlerde yine kışkırtanlar ve onu Türkiye ile tekrar çatışmaya sokmaya çalışanlar olduğu açık. Neden? Ellerinde kalanı da kaybettirmek için mi? Yoksa ateşkes süresini as
Kitapta, İslam dünyasının her anlamda üstünlük sağladığı dönemlerde birçok alanda geride kalan Hristiyanlığın sonradan öne geçişi ele alınmıştır. Söz konusu değerlendirmelerin
Aslında Arap Baharı’na karşı ilk karşı-devrim adımı Suriye’de atıldı. Suriye’de demokrasi ve özgürlük taleplerinin kaç insanın hayatına mal olursa olsun bir defa püskürtülmesi
11 yaşındaki bir kız çocuğunun, Senegal Müslüman kültürü ile Fransız modern kültürü arasında sıkışmış ruh hâlini ve modern kültürün baskısının çeldiriciliğine kapılarak y
Aslında fotoğrafta şaşılacak hiçbir şey olmamalı. Tam da birbirlerini bulmuş bir ikili, birbirine gayet de iyi yakışmışlar. Birinin diğerinden aşağı kalır bir yanı mı var? Birinin
İsrail polisinin verdiği bilgiye göre, kendilerini iş adamları olarak tanıtan suç şebekeleri, faaliyetlerini BAE'ye kaydırıyor.
Ah bir beddua mıdır, değildir. Bir içleniştir. Sözle söylenemeyen bir içleniş. İnsanın kendi iç dünyasındaki bir sarsılış. Yetimin ahından sakınılması dilenir. Çünkü o savunmas
1985’lerde, TRT’de bir film yayınlanmıştı. İngiliz emperyalizminin ‘medeniyet taşıyıcısı’ iddiasıyla bulunduğu Sûdan’da, ‘Müstemleke /Sömürge Valisi’ konumunda olan Gene
İşin özü Allah’ı gereği gibi takdir etmek. Allah’ı gereği gibi takdir etmek onu tenzih etmekten başlar aslında. Tenzih, onu emekliye ayırmak, ona olumsuzlukları, benzemezliği atfetmek
1928’de Hasan el Bennâ ve arkadaşları tarafından kuruluşundan bu yana, aldığı sayısız darbelere, mensuplarının sürekli kovuşturmaya uğramasına, farklı ülkelerde devletlerin demir y
İman bir şeylerin inanılabilir olduğu sürece kendilerine inanmaya indirgenmez, aksine inanılmaz hale gelen şeylere, inanılması imkansız hale geldiğinde inanmaktır.
Haaretz'e konuşan Çinli bazı uzmanlar ve aktivistler, Sincan'daki toplama kamplarında tutulan Uygur Müslümanlarından her yıl binlerce kişinin öldürüldüğünü ve bu kişilere ait organlar