Mevcut düzende sağlıklı olarak kimi kavramların ve durumların tartışılması başlı başına sorun. Mevcut düzenin kabulleri İslâmî düşünüş ve inanç üzerine değil. İslâmî belir
Hindistan'da Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'ten gelen 6 dini gruba vatandaşlık yolunu açan; ancak aynı durumdaki Müslüman göçmenleri kapsam dışı bırakacak şekilde değiştirilen Vatan
Osmanlı bu topraklardan ayrılalı beri aradan uzun yıllar geçmesine ve çok şiddetli bir iç savaş yaşanmasına rağmen Travnik hâlâ müslüman şehir kimliğini koruyan bir yer. Yapısı, mi
İslam dünyası çok tehlikeli bir akıntıya kapılmış durumda. Buna iktidardakiler ve muhalefette olduğunu söyleyen herkes dâhil. Hatta öyle ki iktidar ve muhalefet arasındaki kısır döng�
‘Öteki’nin olması için kişinin öncelikle ‘ben’ demesi gerekir. Oysa bizim ahlak ve itikadımızda ‘ben’ demek terk-i edeptir. Terk-i edeptir, çünkü bunu diyen ‘benlik davası’
Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu. Niçin “elbette” diyo
İbrahim Kalın, ''Akıl ve Erdem'' adlı eserinin üçüncü bölümünde; İnsan kelimesinin kökenini oluşturan ünsiyet ve yakınlık kelimesi için bir şerh koyma gereği duyar ve ünsiyet ve y
İtalyan düşünür Niccolo Machiavelli’nin (1469-1527) Prens” isimli kitabından mülhem geliştiği varsayılan bir düşünüş, bir inanış biçimidir ve daha çok devlet yönetimi ile alaka
Bugünün dünyası, her geçen gün daha yoğun bir şekilde askerileşen bir dünyadır. Bilim ve teknoloji, daha çok silahlanmaya hizmet ediyor, insani amaçlardan çok, askeri ve ideolojik ama�
Muhabbet yoksuluyuz, yani muhabbete muhtacız, burası kesin. Yoksuluz, çünkü muhabbetten yoksunuz.
“İyi fikirlere ihtiyacımız var” dedi kürsüdeki adam. “İyi insanlar olmadan mı?” diye geçirdi içinden dinleyenlerden biri.
Macera dolu bir hayat... Sovyet eğitimi almış, Kızıl Ordu saflarında Almanya'ya karşı savaşmış, Ukrayna'da ağır yaralanmış, ardından Nazi üniformasıyla Türkistan lejyonlarında Sovy
Türkiye’de İslamcılık cereyanının harekete dönüşmesi 1908’li yıllarda gerçekleşse de cereyanın ‘‘fikri’’ yansıması Islahat Fermanı ile başlamaktadır.[5] Hatta bu süreç,
Eğer bir insan, şiddet, baskı, yoksullaştırma, tecrit etme, hayattan uzaklaştırma, dışlama, horlama, damgalama ve ölümden korkmuyor ve her şeyi göze alıp la ilahe illallah diyorsa siz bu
Topluca sabah namazlarına kalkılan, içerisinde Kur’an okunan, Allah’ın zikredildiği, iyiliğin emredildiği, kötülüğün men edildiği, ümmetin derdiyle dertlenilen her ev bir vakıf, bir