Muammer Kaddafi sonrasındaki geçiş döneminde Libya’ya liderlik eden Mahmûd Cibrîl’in, koronavirüs sebebiyle -68 yaşında- öldüğü haberini okuduğumda, sekiz yıl önce onunla diyalog k
Shelley’in meşhur romanındaki “hastalıklardan kurtulmak için ölümsüzlüğü bulmaya çabalayan” şaşkın doktor Frankenstein gibi günümüz insanı. Sanki mezarlara kendisi gitmemiş, l
Cuma gecesi sokağa çıkma yasağı ilanının hemen ardından yaşanan görüntülere bakıp “eyvah, bütün kazanımlarımız elden gitti” diye düşündüm. İlk kanaatimi söyleyeyim: “Soka
1932 yılında, Amerikan Sağlık Servisi isimli kuruluş, “fakir halkı tedavi edeceklerini” ilan ederek Alabama’nın Tuskegee bölgesinde 600 siyahi erkeğe güya testler yaptı. Oysa yaptıkl
“Saddam, kanlı bir diktatördü, doğru. Ama eskiden bir tane diktatörümüz vardı, şimdi bin tane oldu. Hiçbir şey iyiye gitmedi ve daha güzel olmadı. Bugün Firdevs Meydanı’nda, eskiden
İki ülke de, yaşanan pandemiye rağmen gerilimi devam ettirme eğilimi göstermekte. Bugüne dek yaşanan süreçte Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesi ve İran’a yönelik uyguladığı a
Koronavirüs salgını, Ortadoğu’daki bütün ülkelerle birlikte, İsrail’i de etkisi altına almış bulunuyor. Enfekte olan İsrailli sayısı 9 bine yaklaşırken, ölümler de üç basamağa
Karmakarışık bir yazı olacak bu. Neresinden başlasam temel duygum kızgınlık olacak.
İnsana ve hayatın gidişatına dair kaygıları olanlar, yaşadığı zamana ilişkin bir anlamlandırma, bir hissetme gayreti ve ısrarı içinde olanlar için, yaşadığımız şu kırılma günl
Şairin, “bizim de yaşadığımız hayattır kardeşim” dediği yerdir burası. Burası dünyadır ve üç gündür. İnanmayan sayabilir. Bir, iki ve üç. Yaşadık, olaylar gelişti ve öldük
Abdulhalîm Haddâm, salı günü (31 Mart) geçirdiği kalp krizi sonucu, Paris’te 88 yaşında öldü. Geride 2 milyar dolarlık şaibeli bir servet ve gerçekleşememiş siyasî hırslar kaldı.
Kendileri hayatta kalabilsin diye başkalarını yok etmekten çekinmeyen lanetliler. Herifler bir anlığına, sadece bir anlığına bile “Yahu bu musibet başımıza belki de yaptığımız/işle
Geriye dönüp bakıldığında şu veya bu şekilde süreci devam ettirebilen Tunus’tan başka bir bahar ülkesi kalmadı. Başlangıçta tamamen seküler bir özgürlük arayışı olarak yorumlay
Uçağa el koyan ekip, -ikisi kadın olmak üzere- dört kişiydi: Ali Tâhâ Ebû Suneyne, Abdulazîz Atraş, Rîma Tannûs ve Teresa Helese. Eylemden yalnızca bir gün önce birbiriyle tanışan gr
Bu karantinanın asgari ücretle çalışanların yanı sıra ürettiği bir başka “mağdur” kesim var. Onlar da “paralarını yevmiye usulü kazanan” insanlar. Berberler, taksiciler, çiçek