İstanbul'da toplu ulaşım araçlarındaki HES kodu zorunluluğu bu sabah başladı. İstanbulkartları ile HES kodunu eşleştirmeyenler, toplu ulaşımdan bugün itibariyle faydalanamıyor. İşte
Türkiye'de son 24 saatte 169 bin 847 yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi yapıldı, 8 bin 962 kişinin testi pozitif çıktı, 170 kişi yaşamını yitirdi.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra da bir öfkeli devlet adamlar kuşağı geldi geçti. Mussolini, Hitler, Stalin, Mao öfkeli ve asabi yönetimleriyle uluslarına cefa çektirmede birbirinden geri
Dünya kavram olarak yeryüzünden farklıdır. Yeryüzü insana açılan hakikat, dünyasını kurabileceği mekânken, dünya her ilişki biçiminde kendimize kurduğumuz hayat alanını anlatır. D
“Dünyada değişmeyen tek şey vardır, o da değişim”. Oysa kapitalizmin kanunları bize “Hiçbir şeyin değişmemesi için her şeyin değiştirildiğini” cebrî olarak kabul ettirmiştir
Tabiatın saatı gündüzü çalışmaya, geceyi uykuya-dinlenmeye tahsis etmiştir. Doğal olan budur.
Geniş bir literatür taraması yaparak, Ortaçağ anlatılarından tutun, Rönesans resimlerine, Shakespeare’in tiyatrolarından, gotik korku romanlarına ve hatta Hollywood filmlerine kadar her ye
Neymiş; “yunus popülasyonu avlanma yasağı nedeniyle giderek artmış, yetişkin bir yunus günde 70 kilo hamsi yiyormuş, hamsileri kurtarmak için yunus balıklarını avlamamız gerekiyormuş.
BAE’nin, Libya’daki Halife Hafter unsurlarına DSÖ tarafından gönderilen tıbbi yardımları Suriye rejimi uçaklarıyla gönderdiği ortaya çıktı. Bu durum ABD yaptırımlarının delinmesi
Kısıtlamalar, yasaklar, tehditler dolayısıyla adam akıllı sinmek zorunda kalan insanlar önce sakinleştirilir, ehlileştirilir, evcilleştirilir. Sonra zaman geçtikçe kafes içinde beslenen v
Başbuğ beye hatırlatalım ki, ‘Darbenin iyisi- kötüsü olmaz. Milleti sürü yerine koyan ve milletin silahını millete çevirmekten kaçınmayan bir anlayış her yerde ve her zaman hıyanett
Kişisel yahut kurumsal, her ayrılık yorucu bir süreçtir. 'Severek ayrıldılar' diye çok kullanılan bir kalıp var. Bu ayrılık çeşidiyle henüz karşılaşmadım.
Mumford endüstriyel çağa özgü zamansal düzenlemenin köklerini, daha doğrusu bir bütün olarak endüstriyel düzenin köklerini manastırlarda, özel olarak da Benediktin manastırlarında bul
Ezbere feminist ve toplumsal cinsiyetçi ideolojilere saplanmışlar. Bu ideolojiden bakınca suçlu, kafalarında hazır. Gelenektir, dindir, namustur. Bu nedenle Don Kişot gibi hayali değirmenlerl
Âdem evladının bir yanı beşer olarak doğa koşullarına uyum sağlamak üzere tertiplenmişken, bir yanı da insan olarak doğa koşullarını aşmaya uygun bir tertip üzere halk edilmiştir.