Aydın olmanın temel vasfı ilkelerine sahip çıkmak ise aydın tutarlılığının en bariz biçimde göstermesi gereken düzlem de her tür iktidar ve güç ilişkisi karşısında ilkesel tutumun
Dinlemek, konuşmaktan zordur. Konuşan kişi genelde kendi bildik dünyasında dolaşır. Dinlemek ise insanın önce kendi dünyasından çıkmasını, sonra ötekinin dünyasına dahil olmasını,
Müslümanın ferde, aileye, cemiyete, ümmete ve insanlığa yönelik vazifeleri vardır. Müslüman bunları gücünün yettiğince ifa etmekle yükümlüdür. Allah Teâlâ kulunu, gücünün yetme
Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesinden bahsetmiştik. Çin’den Londra’ya kadar uzanan kara, demiryolu ve deniz yolu ticaret hatlarını kapsayan bir proje. Adeta bu çağın İpek Yolu gibi. Çi
Sorgulamayı ‘öteki’nden değil kendimizden başlayarak yapmak zorundayız. ‘Öteki’ni dikkate alarak veya sorumluluğu ona yıkarak değil, İslam’ı anlarken ve anlatırken biz nerde yanl
Din adına akıl düşmanlığının, bilim düşmanlığının yapıldığı, özgürlüğün ve adaletin olmadığı bir yerde, ne din olur, ne medeniyet olur, ne de insanlık…Yaratıcılık da, y
Evlerdeki rahatlığın ve terapi etkisinin yanından bile geçmeyecek olan bu yeni AVM'lerde toplanma modelinde, sırası gelen teyzeler, enerjisini artık yeni açılmış olan prestijli bir cafe bu
Tahakküm kurma arzusu başlı başına kötülüktür. Kimi insanlar kendilerini yönlendiren haz doğrultusunda sahip olduğu, olmadığı, olabileceği her şey üstüne tahakküm kurmak ister.
İçinde olmak, içinde olunan şey bakımından kuşatılmışlığı, üstüne olmak ise, üstünde olunan şeyde tasarrufda bulunma imkanı bakımından bir gücü (imkanı) yüklenmiş olmayı ifa
Tarihi romanı, tarihte yaşanmış bir gerçeklikten hareketle kaleme alınan, kendi içerisinde bir tutarlılığı bulunan, hem tarihi hem de kurmaca şahısların yer alabildiği bir roman türü
Sanatçının fiziksel ve kültürel kimliğini ortaya koymakta çok güçlü bir araç olan otoportre, ressamın en kişisel anlatım şekli, bir nevi görsel bir otobiyografidir. Otoportreler üzeri
Malum, sinema dünyasında bu aralar ‘Joker’ fırtınası esiyor. Hem sinema eleştirmelerinin değerlendirmelerine hem de gişe verilerine bakıldığında filmin sinema tarihinde önemli bir yer
“Elmalılı’ya göre gerçeği kavramak için akıl tek başına yeterli değildir, onun da ötesinde iman alanı vardır. Akıl bu alanın gerçekliğini kavrayıp doğrulayabilir.” Ona göre
Din kültür olmuşsa, artık her şey mümkün. “İlahiyat Fakültesi” de aslında bizdeki Teoloji Fakültesi gibi bir şey. “Tanrı bilimi” ya da “İlahçılık”.. Faculte, köken olarak
Hikmet, her doğruyu her yerde söylemek değildir. Az bir bilgi ile herkese aynı usul ve yöntemlerle tebliğ etmeye çalışmak değildir. Hikmet, her daim lafı gediğine koymak, her konuya yorum