Sosyal Medya

Muhafazakarların kırılması 28 Şubat'la değil, dijitalleşmeyle oldu

Fatma Karabıyık beş ay önce Türk Kahvesi programında konuğum olmuştu. Oradaki tesbitleri de çok çarpıcıydı. Muhafazakar kesimin, İslamcıların kırılma yaşamasında 28 Şubattan daha çok dijitalleşmenin etkili olduğunu söylüyordu. Göz ardı ettiğimiz bu başlık çerçevesinde not aldığım cümleleri paylaşmak istiyorum.



Diyanet ilginç bir reklam yapmış. Hangi cumaya koÅŸuyoruz sorusunu soruyor. Ä°çeriÄŸini ve verdiÄŸi mesajı çok beÄŸendim ama takıldığım yerler var. Kafama takılan ÅŸey ise yeni çaÄŸda ‘’Ä°slam’ı nasıl anlatmak gerekir sorusu. Ä°badeler için ‘’reklam yapma’’ fikri bende soru iÅŸaretleri uyandırıyor…
 
Belki de bugünlerde Hristiyanlığın, kapitalizme destek olacak ÅŸekilde nasıl yeniden yapılandığını anlatan programlar çektiÄŸimiz için konuya daha hassas yaklaÅŸtım… Ve bu konu üzerinde çalışırken Mustafa Özel ‘in Nihayet Dergisi’nin Kasım sayısında yayınlanan ‘’ Din Ä°lerlemeye Engel midir’’ baÅŸlıklı yazısından da çok faydalandım. M. Özel Weber, Sombart, George Weigel gibi yazarların çalışmalarını ortaya koyarak Protestanlığın ve KatolikliÄŸin kapitalizmin önünden nasıl çekildiÄŸini, seküler burjuvalar kadar püriten vaizlerin onu nasıl manevileÅŸtirmeye çalıştıklarını anlatıyordu. Reklam içerik olarak bu anlayışın zıddı bir mesajı telkin etse de yine de konuya daha dikkatli yaklaÅŸmaktan yanayım.
 
Reklam iÅŸi bir çözüm arayışı ama doÄŸru kanal mı doÄŸru yöntem mi tartışılır. Bizim kendi mantığımızla gidiyorsa ‘’niye olmasın’’ da diyebiliriz. Bunu yaparken bulunduÄŸumuz mecranın ruhunu belki daha çok tanımak gerekir. Reklam ile dolaşıma sokulan her ürün bir tüketim nesnesine dönüÅŸür. TebliÄŸin yaptığını yapabilir mi? Araç amaç ile bu noktalarda buluÅŸabilir mi? Soru çok, cevapların da çeÅŸitli olduÄŸuna eminim.Bu video yeni çaÄŸda Ä°slam ‘’hangi yollarla nasıl anlatılmalı’’ konusuna daha çok kafa yormaya vesile olduÄŸunu düÅŸünüyorum.
 
INSTATÜRBANLILARIN KOCALARI BABALARI KÄ°M?
 
Ä°nstagramda ‘’hayatlarına reklam alan’’, tüm günlerine, özel anlarına pazarlanacak bir ürün gibi bakıp bu üründen büyük paralar kazanan türbanlılar üzerine tek bir çalışma biliyorum. Henüz hazırlık aÅŸamasında olduÄŸunu bildiÄŸim bu çalışma yayınlandığında belki bakış açımız da farklılaşır. Ancak gördüklerimiz ‘’üretilmiÅŸ gerçeklik’ üzerinden yeni bir dini hayatın kurgulandığını gösteriyor. Sahici olmasına gerek olmayan bir hayat bu!
 
Fatma Karabıyık ÇarÅŸamba günkü çarpıcı yazısında belirttiÄŸi gibi meselenin görünenler kadar ailenin içindeki babaları kocaları ilgilendiren bir tarafı var. Bu “yeni kadın”a eÅŸ olan “yeni erkekler” kim! Paraya para demeyecek lüks harcamalarına, eÅŸlerinin savurup saçma özgürlüklerine güç yetiren... Ama kendilerini bir özne olarak inÅŸa etmeye gelince iÅŸte orada çaresizliÄŸin dibini bulan, kendilerinden “yeni” sıfatı esirgenen “yeni kadın”ın yanındaki o sükutu kendine zehir genç erkekler... Åžallı kızları dillerine dolayan hacılar, hocalar, aÄŸabeyler, amcalar! Siz instatürban fenomen eÅŸi olmak ne kadar zor hiç düÅŸündünüz mü? EÅŸine “takipçi” olmuÅŸ bütün o kitle için, susarak ve gerektiÄŸinde sadece tebessüm edip onaylayarak var olmak... Niye düÅŸüneceksiniz ki neticede instatürbanlar “çalışma” günahından beri olduÄŸuna göre yaptıkları her ÅŸey “beÄŸeni” konusu...
 
Muhafazakar kesimi yakından tanıyan birisi olarak o kocaları, babaları doÄŸrusu ben de çok merak ediyorum. Burada önemli olan bir diÄŸer soru da sosyal medyanın sunduÄŸu yaşıyormuÅŸ gibi olma kurgusuna bu kadınları bu kadar gönüllü kılan ne?
 
MUHAFAZAKARLARIN KIRILMASI 28 ŞUBATLA DEĞİL, DİJİTALLEŞMEYLE OLDU
 
Fatma Karabıyık beÅŸ ay önce Türk Kahvesi programında konuÄŸum olmuÅŸtu. Oradaki tesbitleri de çok çarpıcıydı. Muhafazakar kesimin, Ä°slamcıların kırılma yaÅŸamasında 28 Åžubattan daha çok dijitalleÅŸmenin etkili olduÄŸunu söylüyordu. Göz ardı ettiÄŸimiz bu baÅŸlık çerçevesinde not aldığım cümleleri paylaÅŸmak istiyorum. Sanırım bugün hala baÅŸka yerlere bakıyoruz.
 
‘’ÇaÄŸ iletiÅŸimsizlik çağı bu iletiÅŸim saÄŸlamıyor iletiÅŸimi fakirleÅŸtiriyor. Teknoloji idrak anını öldürüyor, zamanı, yaÅŸananı, içimizi görmüyoruz. Hikaye etmek için idrak anı gerekir. Ä°draki olmayan günümüz insanı teknolojiyle olmamış bir ÅŸeyi inÅŸa ediyor. Sosyal medya saÄŸduyuyu kaybetmeye sebep oluyor. Oysa saÄŸduyu birlikte yaÅŸamanın bilgisi ve yordamıdır. Bu cemiyet insanı olmaktır, hayat yordamıdır. EÄŸer gündelik hayatı yaÅŸamazsak yapay olandan daha çok zevk alırız. Bu yeni bir ÅŸey deÄŸil ki… Muhyiddin Arabi insanın duyuları yanılır ‘’gübre böceÄŸini gül yaprağının üzerine koymayacaksın’’ der. Bu çağın gerçeÄŸi budur ne yapalım diye kabullenmek yerine, basireti ve saÄŸduyuyu kaybetmemek, gül yaprağının kıymetini bilmek gerekir…’’ diyordu.
 
 
 
 
 
 
AyÅŸe Böhürler / YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.