7 Ekim öncesinde ve sonrasında, 'Esir olarak yaşamaktansa, şerefli ve hür insanlar olarak ölmeyi tercih ederiz' diyen ve haksızlığa, zulme direnen Müslümanlara selam olsun...
Çoğunluğu kendini diğer halk katmanlarından daha “üstün, eğitimli, çağdaş, elit, kültürlü, akıllı ve asıl” görme eğilimindeki insanların teşkil ettiği bu sınıfa genellikle
Dünyamız artık “sosyal medya fenomeni” adlı bir kahramanla baş başa yaşıyor. O kahraman hayatını görüntülemeden, paylaşmadan, dijitale yansıtmadan yaşanmış kabul etmiyor. Gerçek
Almanya'nın Münster kentindeki camiye Müslüman ve göçmen kökenlilere yönelik, tehdit ve hakaret içerikli mektup gönderildi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda can kaybının son 24 saatte 196 kişi artarak 18 bin 608'e yükseldiğini açıkladı.
İsrail’in hak hukuk dinlemeden yürüttüğü zulümleri 100 yıl sonra Müslüman halkların yeniden daha güçlü bir şekilde uyanışına vesile oluyor.
İstanbul'da değişik vesilelerle çevremdeki insanlara küçük hediyeler verdiğimde hep Uşaklı Bakkal İsmail Hakkı Abi gelirdi aklıma. Borç yükünden kurtulma adına keşke şu hediyelerden
11 Aralık 1917’de, İngiliz General Edmund Allenby’nin yürüyerek Kudüs eski şehir surlarından içeri girişi, Ortadoğu’da bir dönemin de sonuna işaret ediyordu.
Bebekler ölüyor diyoruz, karşılığında “meşru müdafaa” yanıtını alıyoruz. Masumlar bombalanıyor diye haykırıyoruz, cevaben “kutsanan İsrail halkı” şeklinde tutumlar görüyor
Filistin’deki işgal, sanatçıların çizgileriyle dile geldi. Dünyaca ünlü Filistinli illüstratörlerin eserlerinin yer aldığı “Filistin, Daima” sergisi Beyoğlu İstiklal Sanat Galeris
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Filistin’deki vahşetin ne zaman biteceğine İsrail’in karar vereceğini söyledi.
Soru şu: Siz bütün bunlara rağmen bunun gibi durumlarda herkesi öldürür müydünüz, yoksa duruma göre karar verip bazen öldürmekten vazgeçer miydiniz? “Gazze İçin Sessizlik” kitabın
Bugün Batılı toplumlar başta olmak üzere her toplumda devlet var, bilgi var, bilim var, teknoloji var, uzmanlar var, sistem var, kanunlar var, para var. Var oğlu var. Ama bir şey yok. Nedir o k
Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün belki de en kilit mekânı, neredeyse bütün olayları birbirine zincir gibi bağlayan ve adı açıkça yazılmayan kıraathanedir.
Birdenbire buraya getirilmez söz. İlkin şehirleri över Karakoç. Kudüs mesela ‘Gökte yapılıp yere indirilen şehir’dir. Bağdat, ‘Dicle’nin köpüklerinden doğmuş’, Şam ‘Annemin