Yunan hudut askerlerince darbedildikten sonra Türkiye'ye zorla gönderildiklerini öne süren düzensiz göçmenler tedavi edildi. İran uyruklu Balen Muhammed Zilan, "Yunanistan'da bizi dövdüler.
Bizim sosyolojimizde ortaya çıkan kuşakları daha iyi yansıtıyor. Üç kuşak diyorum bu açıdan: Ankara Lastiği kuşağı, kundura kuşağı ve spor/Adidas ayakkabı kuşağı. Her bir ayakkab
Ya ‘fıtrat ilkelerini’ özümseyip tüm canlıların hatta cansızların hukukunu gözeten bir sistem inşa edersiniz ya da ‘uydurduğunuz(veya taklit ettiğiniz) sistemin ilkelerini fıtrat il
Morales, kendi yerine gelen muhalif geçici hükümetin "Bolivya Çokuluslu Devleti" statüsünü kaldırmayı amaçladığını savundu
Almanya'nın 10. Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Almanya'nın Brühl kentinde Brühl Türk Kültür Ocağı'nın düzenlediği "Farklı bir toplumda sosyal uyum" temalı konferansta İslam hakkında
"Allah güzeldir, güzeli sever." Çirkinlik, bayağılık ve metalaştırma, bizi asil ve güzel olanı aramaktan alıkoymamalı.
“Biz, Türkler ile neden yolumuzu ayrı tutalım? Neden ayrı düşelim? Bizim tarihimizdeki tüm bulgular bizim de Türk asıllı olduğumuzu gösteriyor.” diyen Bulgar tarihçi Prof. Dr. Stoyan
UNESCO, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’dür ve 1946 yılında kurulmuştur. Görevi örgüte üye olan ülkelerde eğitim, bilim ve kültür alanında çalışmalar yür�
Emperyalist güçler dünyayı bölüşmek isterken, kendilerine teslim olmak istemeyen, dik durmaya çalışan, halkının şahsiyetini kendi şahsiyeti bilen bir lideri ve ülkesini elbette sıkış
Bütün Batı dünyasının koca Afrika’da açtırdığı kuyu sayısı sadece ve sadece 150. Bizim insanımızın açtırdığı kuyu sayısı ise 50 bini aşkın! O kuyular, din adamlarına güven
Bütün insanlık kapital zulmü altındadır. Allah bizi zalimleri alkışlayanların insafına sığınmaktan korusun. Yazımızı elimizden alanlar bu yaptıklarıyla Kur’an-ı Kerîm’i tarihe
Müslümanlar, tarihlerinde ilk defa bir fetret dönemi yaşıyorlar: Fetret dönemi, Müslüman zihnin, zaman ve mekân tasavvurunun kriz yaşaması, gök kubbenin çökmesi, demektir.
Bizi cehennem ateşinden kurtaracağına inandığımız söz "la" ile, bir olumsuzlamayla başlar. Bu demektir ki insanoğlunun dünyada geçen hayatı varlıkla yokluk arasındaki sınırın nereden
Cumhuriyetle birlikte, yönümüzü Batı’ya çevirdikten sonra, Doğu ve Asya bizim için meçhul oldu. Sovyetler Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti’yle birlikte düşünüldüğünde zaten Asya,