Irak’ta devam eden protesto gösterileri sırasında, bir gencin açtığı pankartta şu satırlar yer alıyordu: “Irak için en iyi çözüm kendisi Şiî, babası Sünnî, annesi Hıristiyan, e
İnsanı hiçe sayan, tenekeden arabaların ruhtan etten kemikten insandan üstün olduğu, sadece arabaların terörüne seyrine göre düzenlenmiş İstanbul gibi şehirler acı veriyor. Bütün kal
Bazen ve hatta çoğu zaman yaptığımız işin, durduğumuz yerin, yaşadığımız olayların neye tekabül ettiğini kavrayamayız. Dışarıdan bakmak bu yüzden kıymetlidir.
Osmanlı bir imparatorluktu. İmparatorluk âdabı, anâsırına aynı mesâfeden bakar. Hiçbir unsuru dışlamaz. Mahâret ve asıl olan, bir zamanların “millet-i sâdıkası” olan Ermenileri k
Geleceğin dijital çocukları bugün insanların şikâyet ettikleri bu gündelik meşgalelerden ve insani ilişkilerden mahrum yaşayacaklar. Bu durum ruhsal bunaltı, kaygı, depresyon, yalnızlık
Toplumların ya da milletlerin daralan zamanları olur. Bu, tarihin hemen her döneminde olabilen bir durum. İnsana yol gösteren gene insandır. İnsanın olmadığı bir değişim ve gelişmeden s
Türkiye’nin bazen hey heyli zamanları olur. Kimin ne olduğu esas olarak o heyheyli zamanlarda belli olur. Onlardan biri Şubat-Mart 1994’de yaşanmıştı
Ayeti kerimede ‘İman edenlerin çoğu da müşrik olarak iman eder’ buyrulduğunu söylemiştik, peki o zaman insan hem mümin hem müşrik mi olmuş olur?
Bastığı yeri titreten yaman adamlarım var benim. Zımba gibi gençlerden oluşuyor grubum. Ben onları seviyorum onlar beni. Dörtyüz hanelik site içinde binalarımız farklı olsa da komşuluk
İnsanı tatmin edecek ve teskin edecek olan şey nedir? Bu soru bize insanın doğasının neye tekabül edeceğine dair bir fikir edindirir. İnsan, kendisi ve sahip oldukları ile tatmin olur mu? �
Pakistan'da seyir halindeki bir yolcu treninde meydana gelen patlamanın ardından çıkan yangın sebebiyle en az 62 kişi yaşamını yitirdi.
Bazı şeyleri yeniden düşünmenin zamanı gelmedi mi? Yeniden iman etmekten başlayarak, mezhebimizi, ideolojimizi, siyasi tercihimiz, aklınıza gelen ne varsa... Ve tabii, okuyarak, düşüner
Türk halkı, kadın-erkek demeden kurtuluş mücadelemizde destan yazdı. Özellikle de istiklalsiz yaşayamayan Anadolu kadınlarımızın kahramanlıkları aradan geçen yıllara rağmen hiçbir za
Osmanlı İmparatorluğu’nun son Meclisi tarafından 28 Ocak 1920’de İstanbul’da kabul edilen ve o zaman “Ahd-ı Millî” denen altı maddelik bildiri bugün de önemini ilk gün ki gibi kor
Dini, tarihi arka planından kopararak, onu toplumların akıl, vicdan ve uygulamaları bağlamında ayakta tutamayacağınız gibi, dini tarihe gömerek de aynı sonuca ulaşırsınız.