Çok güçlü bir geç kalmışlık sendromu, bugün düşünce, toplumsal yaşam ve psikolojik vasatı kuşatmış durumdadır. Bu nevrotik durumun aklı istilaya uğratmasının sonuçlarını gözl
Bazı bilmeceler, verilebilecek her türlü ipucunu önümüze sürerek cevabını bizden gizler. Kelimeler olmadan sessizliği tarif edebiliyor muyuz?
Hukuk siyasetten, siyaset iktisattan, iktisat hukuktan bunların hepsi ahlâktan bağımsız olamaz. Hepsinin birbiri ile irtibatını adalet sağlar. Adaletin-ahlâkın mercii Hududullah’tır.
Her şeyin başı insan. Sonu da… Zamanın kendi başına bir iradesi yok. İrade insandadır.
Bugünkü yazımda, Ürdün’ün Ortadoğu’da durduğu yere atıfla tarihî bazı noktalara ve son yıllarda ayyuka çıkan BAE odaklı yeni gerilimlere işaret etmek istiyorum:
Ben anlatandan dinledim. Sen de anlatandan oku da şu beyti düşün: “Harabat ehlini hor görme Şakir / Defineye mâlik vîrâneler var.”
“İnsanın yalnızca yarısı kendisidir, öteki yarısı da kendisini nasıl ifade ettiğidir”
Yapabileceğiniz en küçük bir iyiliği bile hakir görmeyin. Elinizden bir şey gelmiyorsa bari güler yüz gösterin. Evinizde tencere kaynıyorsa bize yetmez demeyin, suyunu biraz fazla katıp ko
Yüzlerce fanatik yerleşimci, 10 Mart Çarşamba akşamı geç saatlerde İsrail işgal güçlerinin koruması altında Selfit kentinin kuzeyinde yer alan Kifl Haris beldesindeki İslami mekanlara ba
Hekim, ressam, hattat, şair, yazar, editör, etnograf, tıp tarihçisi, bilim tarihçisi, ilimler tarihçisi, müzehhib, kültür tarihçisi, ebruzen… Bunlar, verdiği eserler olmaksızın eksik ka
Faruk Nafiz Çamlıbel, Mithat Cemal Kuntay’la tanıştığındaki ilk intibalarını şöyle aktaracaktır: “Mevzuları kadar vakur bir vücut, üslûbu kadar muntazam bir yüz... Şiirle şair a
Said Halim Paşa, 6 Aralık 1921'de, Roma'da uğradığı suikast sonrasında hayatını kaybetti.
Ermenistan, tam 30 senedir, halkı ütopik hayallerin ve pembe masalların peşinde koşma görevine mahkum edenler yüzünden sıkıntı, sefalet ve belirsizlik içinde varlık gösteriyor.
Mine Söğüt diyor ki, “Aslında onlar da bilirler; Sokaklar sizi ‘bembeyaz’ gelinliğinizle, ‘tertemiz’ bir şekilde dayak yiyeceğiniz ve muhtemelen bir gün öldürüleceğiniz başka bi
Evvelki gün, 'kadınlar günü' olarak anıldı..