Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Bir zamanlar Afganistan: Rol model Atatürk, hedef; muasır medeniyetler

Taliban’ın Afganistan siyasetinde hâkim güç olmaya başladığı şu günlerde özellikle sosyal mecralarda Afganistan’ın geçmiş yıllardaki modern yapısıyla ilgili çeşitli paylaşımlar yapılıyor



Paylaşımların çoÄŸu Ä°ran'ın Åžah rejimi dönemine ait olsa da Afganistan'ın genç Cumhuriyeti ve Atatürk devrimlerini örnek aldığı bir dönem gerçekten de söz konusudur.
 
Hatta Atatürk, oradaki modern iktidarın devrilmesini engellemek adına bölgede bulunan Türk askerlerine gönderdiÄŸi telgrafta canları pahasına rejimi korumalarını emredecekti.
 
Oysa Atatürk'ten aldığı emirle Afganistan'daki darbeyi bastırmaya gelen Türk askeri artık çok geç kaldığını anlayarak kışlasına geri dönecekti.
 
Bahsi geçen dönem Kral Amanullah dönemidir. Onun iktidarı Afgan tarihinin en sıra dışı dönemlerinden birisidir. En büyük hayali Afganistan'ın Atatürk'ü olmaktı, bu uÄŸurda giriÅŸtiÄŸi reform çabalarına ilk itiraz edenlerin başında da Atatürk gelecekti.
 
Atatürk, Kral Amanullah'a Afganistan'ın Türkiye olmadığını ve daha tedbirli davranmasını gerektiÄŸini söylemesine raÄŸmen, Kral ülkesini modernleÅŸtirmek uÄŸruna çıktığı yolda tahtını kaybedecekti.
 
Kral Amannulah'ın iktidara gelişi
 
Modern Afganistan'ın ilk güçlü lideri Emir Habibullah Han'dı. 1901'de ele geçirdiÄŸi yönetimi 1919'a kadar korudu.
 
BaÅŸta askeriye olmak üzere birçok önemli alanda ıslahat giriÅŸimlerine baÅŸlayan Habibullah Han, 1919'da uÄŸradığı suikast sonucu hayatını kaybetti.
 
Habibullah, kurumsal reformları savunurken bunu sosyal hayata fazla taşımamıştı. Dini anlamda sürdürdüÄŸü politikalar sebebiyle kendisine "Sirâcü'l-Mille ve'd-Din" lakabı dahi verilmiÅŸti.
 
OÄŸlu Amanullah'ın 28 Åžubat 1919'da tahta gelmesi ise Afganistan'da yeni bir sayfanın açılmasını saÄŸlayan en önemli geliÅŸme oldu.
 
Habibullah Han
 
Amanullah tahta geçtiÄŸinde tüm Afgan kabilelerine tam bağımsızlık vaadinde bulundu;
 
"Büyük ulusum bana taç giydirdiÄŸinde ve güvendiÄŸinde, Afgan hükümetinin, dünyadaki ve yurtdışındaki diÄŸer bağımsız güçler gibi, özgür ve bağımsız olması gerektiÄŸine söz verdim, Afganistan halkı içeride tam özgürlüÄŸe sahiptir ve herhangi bir saldırganlık ve zulümden korunuyor ve insanlar sadece yasalara uyumalılar, hepsi bu."
 
Onun bu beyanatları sözlü kalmayacak ve Ä°ngilizlere karşı ciddi bir mücadele baÅŸlatacaktı.
 
Ä°ktidarının ilk aylarında Ä°ngilizlere karşı giriÅŸtiÄŸi bağımsızlık savaşı ülkedeki Afgan dinamiklerini etrafında toplamasını saÄŸlayacaktı; ama Ä°ngilizlere karşı kesin zafer kazanmaya çok yakın olduÄŸu bir sırada bazı sınır kabilelerin isyan hareketinden çekinerek mücadelesine son verdi.
 
İngilizlere karşı bağımsızlık savaşı
 
1919'da imzalanan Ravulpindi AntlaÅŸmasıyla Ä°ngilizler'den kâğıt üzerinde bağımsızlık kazanıldı; ama Ä°ngilizler özellikle sınır bölgelerindeki kabileler üzerinde etki oluÅŸturacak ciddi imtiyazlar elde etti.
 
Nitekim Amanullah'ın iktidarını kaybettiÄŸi süreçte bu isyanların belirleyici olması anlaÅŸmanın mahiyetini gözler önüne sermektedir.
 
Ä°ktidarını temin eden Amanullah, bu kez saltanatını tahkim etmek zorundaydı. Babası Habibullah'ın kabilelere ve dini gruplara verdiÄŸi tavizlere raÄŸmen iktidarda tutunamadığını görmüÅŸtü.
 
Bu yüzden daha modern bir toplum oluÅŸturma yoluna gitti.
 
Öncelikle Afganistan'da yaÅŸayan tüm ırk ve kabilelere vatandaÅŸlık verdi. Anayasa çalışmalarına hız verdi ve Afganistan'ın kanayan yaralarından birisi olan köleliÄŸi yasakladı.
 
 
Ä°ngiliz - Afgan mücadelesi
 
Amanullah'ın köleliÄŸi resmen yasakladığı süreçte Afganistan'da 500 bin civarında köle bulunuyordu.
 
Amanullah'ın reform sürecine asıl hız verecek geliÅŸme 1928 yılında yapacağı yurt dışı seyahatiydi. Birçok Avrupa ÅŸehrini ziyaret edecek Amanullah, Türkiye'ye de gelecekti.
 
Amanullah Türkiye'de
 
Mustafa Kemal Atatürk, Kral Amanullah Türkiye'ye geldiÄŸinde onu büyük bir misafirperverlikle karşıladı. Kral yalnız da gelmemiÅŸti, Kraliçe Melike Süreyya Terzi'yi de yanında getirmiÅŸti.
 
Kraliçe Süreyya, Amanullah'ın devrimlerini hızlandıracak en önemli faktördü.
 
Kraliçe Süreyya modern giyimiyle
 
Yurt dışına da çıkmadan evvel reform sürecini baÅŸlatan Amanullah'ın hızı Mustafa Kemal'i endiÅŸelendirdi. Kral Amanullah'ın akıbetinden endiÅŸe ederek kendisine ÅŸu sözleri sarf etti;
 
"Aziz kardeÅŸim nedir bu tedbirsizlik? Nedir bu gamsızlık? Almışsın aileni yanına ülkeden ülkeye dolaşıp duruyorsun. Arkana baktığın yok oysa Afganistan'ın durumu pek naziktir. Bunu bir an bile aklından çıkarma hatta kuruntulu, kuÅŸkulu ol ama tedbirsiz olma. Daha dün çadırında kurÅŸunlanmış olan öz babanı hatırla, Afganistan tarihini hatırla"
 
( Bilâl N. ÅžimÅŸir - Atatürk ve Afganistan, s.176)
 
Oysa Amanullah, bu konuda çok kararlıydı. Biran evvel ülkesini modern bir Afganistan'a dönüÅŸtürmek istiyordu.
 
Üstelik Avrupa ÅŸehirlerini gezdikten sonra Türkiye Cumhuriyetinin baÅŸarılarını görmesi onu daha da istekli hale getirmiÅŸti;
 
"Hâkimiyet-i Milliyeyi evvelce biliyordum fakat bu sefer çok yakından tanıdım… Pek samimi ve kalbi surette karşılandığım ve muhabbet aÅŸari gördüÄŸüm Ankara'nın hatırasını daima yâd edeceÄŸim. Çünkü bu hatıra tamamen kalbî ve samimidir. Biz'de Kâbil'i Ankara gibi yeniden yapıyoruz. Planımızdan size göndereceÄŸim. Bütün Avrupa'yı gezdim ve çok mükemmel müesseseler gördüm. Esasen bu müesseler hakkında evvelce araÅŸtırmalarım vardı. Fakat burada kurduÄŸunuz müessselerin esasında mükemmeliyet ve intizamında fevkaladelikler buldum. Hakikaten ciddi ellerle ve aÅŸkla kurulmuÅŸ olan bu müesseseleriniz çok kıymetli ve kudretlidir… Gazi, dünyanın en büyük adamı ve en mühim askeridir. Temaslarımda lütuf ve muhabbetlerini gördüm. Kendileriyle bilahere tanışıyor ve seviyor idim. Fakat görüÅŸtükten sonra kıymetinin azametini daha iyi anladım. Kendileriyle yakından tanıştığımdan dolayı çok müftehirim. Türkiye ricaliyle temaslarımdan çok memnunum. Bugün hepsinin ayrı ayrı dostluk ve samimiyetlerini taşıyorum. Hepsini sevdim. Kendileriyle tanışmaktan mütevellid bir memnuniyet içindeyim."
Amanullah ve Kraliçenin Atatürk ziyareti
 
Sosyal alanda devrimler başlıyor
 
Amanullah ülkesine döndüÄŸünde devrimlere hız verdi.
 
Öncelikle Afganların başına baÄŸladığı beÅŸ metrelik ÅŸalı ülke ekonomisine zarar verdiÄŸi gerekçesiyle yasakladı.
 
Amanullah ülkede erkeklerin ÅŸapka takmasını ve devlet dairelerine takım elbiseyle girmesine zorunlu kıldı. Oysa fakir Afgan halkı için takım elbise bulmak neredeyse imkânsızdı. Hindistan'dan büyük paralar ile getirilse de herkes bu kıyafeti satın alıp giyemiyordu.  
 
Amanullah'ın bir diÄŸer kararı ise kadınlara yönelik olacaktı. Daha önce evlilik yaşını kızlarda 18 yaptığı yasa dahi reddedilen Amanullah, biranda peçe, burka ve baÅŸörtüsüne savaÅŸ açtı. Åžapkanın aksine bunu kanunla yapmak yerine gönüllülük esasıyla halka kabul ettirmeye karar verdi.
 
Peçe ve burkaya karşı baÅŸlatılan savaşı bizzat karısı Süreyya üstlendi.
 
Amanullah yerel kıyafetlerle
 
Süreyya, Avrupa ve Türkiye gezisinde bunun ilk adımını atmıştı. DöndüÄŸünde de kapanmayarak "Avrupai" görünümde yaÅŸamaya devam etti.
 
Amanullah ise konuyla ilgili şu ifadeleri kullanacaktı;
 
"Neyse ki, birkaç Ä°slam ülkesine ve Avrupa'ya gittim ve ÅŸu sonuca vardım: Bu ülkelerin hiçbirinde Türkiye'de ya da Ä°ran'da kadınlar kısıtlanmış deÄŸiller. BaÅŸörtüsü ilerlemenizi engelliyor, sizi bilimin nimetlerinden mahrum ediyor ve Batılı kız kardeÅŸlerinizin aksine iÅŸsiz kalmanızı saÄŸlıyor. Aslında, bu durum sizi kocalarınıza muhtaç olmaya zorlar. Umarım bir gün sizin bu durumdan serbest olduÄŸunuzu görürüm..."
 
Amanullah, Kraliçe Süreyya ile reformları yalnızca bununla da sınırlı tutmadı. Kadının toplumsal hayata karışması ve erkeklerle eÅŸit haklara sahip olması için de harekete geçti. Kadınların dernek kurması, iÅŸ hayatına katılması hatta siyaset yapması isteÄŸini ÅŸu sözlerle anlatacaktı;
 
"Åžahsen, Avrupa'da kadınların erkeklerle yan yana çalıştıklarını ve yaÅŸamın her saatinde ve her konuda politik, sosyal ve ticari konularda aktif rol aldıklarını gördüm. Kısacası, nereye giderseniz gidin, kadınlar veya erkekler birlikte çalışıyorlar, ancak Afgan kadınları sadece evde oturup yemek yapıyorlar, çocuÄŸa bakıyorlar."
 
Amanullah ve Süreyya
 
Atatürk'ün uyarılarına kulak asmayan Kral, kısa sürede isyan ateÅŸinin tutuÅŸmasına sebep oldu. Kabileler ve mollalar, "Dinsiz Kral" dedikleri Amanullah'a karşı büyük bir isyan baÅŸlattılar. Özellikle sınır bölgelerindeki kabileler isyana ilk katılanlar oldu.
 
Atatürk isyan haberini alır almaz hükümet kurmaylarını Çankaya'da topladı. Afgan ordusunu modernize etmek üzere bölgede bulunan Türk askerine ÅŸu telgrafı gönderdi;
 
"Türk zâbitleri irticaya karşı Kral'ın emriyle Türk vatanını müdafaa eder gibi hayatlarını ortaya koyarak vazife ifasile mükelleftirler. Ailelerin kaçırılması için bahsettiÄŸiniz müracaat katiyen doÄŸru olmadığı gibi böyle bir arzunun hissedilmesi bile caiz deÄŸildir. Afganistan politikamızın istikrarı zabitanımız bu hadisede fedakârlık ve muvaffakiyetlerine baÄŸlıdır. Zabitanımıza vazifelerini hükümet namına emrediniz. Kraldan mülakat isteyiniz ve gayet metin ve cesaret verici bir tavırla zabitanımızın hayatlarıyla kendisini müdafaya hazır olduklarını söyleyiniz alacağınız cevabı bildiriniz."
 
Krala ise gönderilen hususi telgrafta PaÅŸa ÅŸu sözleri sarf edecekti;
 
"Bu telgraf Afgan Kralı Hazretlerine mahsustur. Bu satırdan sonrası Kral Hazretlerinin huzurunda açılacaktır. Son günlerde Zatı Åžahanenizi Muztarip eden bazı ahval ve hadisattan haberdar oldum. EÄŸer vaki ise öz kardeÅŸ bildiÄŸim sizin ıstarabınızı tahfife medar olacak noktai nazarlarımı bildirmek üzere beni serian hakikatten haberdar ediniz. Orada bulunan ve yolda emrinize iltihak etmek üzere olan bilcümle Türk ümera ve zabitanı sizin için fedayi hayat emrini almışlardır. Büyük alaka ile cevabınıza intizar ederim kardaşım."
 
Amanullah Avrupa Seyahati
 
Oysa Amanullah çoktan tahtını bırakıp kaçmıştı. Babasının akıbetini yaÅŸamaktan korkan devrik kral, Türk askeri canını tehlikeye atarak isyanı bastırmaya gelmesine raÄŸmen yerinde beklemeye dahi cesaret edemeyecekti.
 
Kral Amanullah dönemi, bugünkünden farklı bir Afganistan hayali taşıyordu ama Afgan halkı farklı etnik unsurları içinde barındırdığı gibi aynı zamanda güçlü bir kabile sistemine dayanıyordu. Tüm dengeleri yönlendiren ise mollalar ve bazı dini gruplardı.
 
Amanullah Modern giysilerle
 
Reformist Kral, Türkiye'nin neredeyse iki asır süren modernleÅŸme sürecini sadece 10 senede hayata geçirebileceÄŸini düÅŸündü. Afganistan'ı muasır medeniyetler seviyesine çıkarmayı kendisine hedef belirleyen Amanullah'ın fevri kararları Afganistan'ın demokrasisine ağır bir darbe vuracaktı.
 
Afgan halkına büyük bir sevgi duyan Mustafa Kemal, Kralı uyarmışsa da Amanullah'ın akıbetini deÄŸiÅŸtirememiÅŸti.
 
 
Müellif: Mehmet Mazlum Çelik / Kaynak: The Independent Türkçe
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.