İlk kez Wilhelm Dilthey tarafnndan Das Leben Schleiermachers (1870) adlı eserinde kullanlan bildungsroman türünü, Şerif Mardin türün kendine özgü unsurlarını içinde barındıran iyi bir �
90’lı yılların başına gidelim ve bir an kendimizi sıradan bir SSCB vatandaşı yerine koyalım. Dünyanın neredeyse üçte birine hükmeden ve sonsuza dek hükmedecekmiş gibi duran imparator
Evet, ister inansın ister inanmasın, insan, bir gün gelecek bütün yaptıklarından hesap verecektir. Kamın ve toplum önünde verdiği hesaptan ayn olarak bu dünyada geçirilen her saniyenin
Ev içindeki işleri dışarıya taşıyarak büyüyen kapitalist sermayenin ücretsiz, gönüllü reklamcıları yani bazı kadın dernekleri, hep bir ağızdan aynı sloganları her yıl 8 Mart’ta
Tanzimat Edebeyatı'nın toplumun aksayan taraflarını ele almak istediği açıkça görülebilmektedir. Osmanlı aydını, karşısında durduğu Batılılaşma problemi üzerine düşüncelerini i
Komünizm, kapitalizm ve liberalizm gibi beşerî sistemler, şu anda dünya üzerinde etkili olan sistemler. Dînimiz İslâm, bu sistemlere karşı nasıl bir sistem ortaya koyuyor? İnsan ve toplum
İnsanlar arasında muhabbetin, dert paylaşmanın azaldığı günümüz dünyasını Psikolog Mehmet Dinç, saka hikâyesi üzerinden anlatıyor.
Ulrich Beck’in ‘risk toplumu’ tanımı, hâl-i pürmelalimizi en iyi anlatan bilimsel terim. Bizler bir ‘risk toplumu’nun içinde doğduk, 20’nci yüzyıl bizi risklerle dolu bir gelecek t
“Batı Hıristiyan bir toplum değildir. İslamofobi üzerinden bunu söylemekten vazgeçelim. Batı nihilist bir toplumdur. Allah’tan bahseden her şeye düşmandır. Bugün İslam’ın karşıs
Almanya’da Müslüman nüfusun on yıllardır sindirilmesine ve ötekileştirilmesine bütün dünya şahit oldu. Önceleri ara ara gerçekleşen ve Müslümanların varlığına kasteden vahşi sal
Birleşmiş Milletler, uluslararası topluma Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye'ye verilen desteğin sürdürülmesi ve artırılması çağrısında bulundu.
İnsanların birey veya daha geniş toplumun bir parçası olarak, mümkün olabilecek en üst düzey ve fırsatla, kendilerini ifade etmelerini ve potansiyellerini hayata geçirmelerini sağlayacak s
Filozofların, bireylerin ve toplumların “eşitlik” ilkesini ortaya atmasının üzerinden yaklaşık iki yüzyıl geçti. İnsanın tarihini, zihinsel yapısının değişkenliklerini, fiziki ve
Bugün bizler İslâm dünyası toplumları olarak bu uyku/uyuşukluk durumundan uyanmalı ve kendimize gelmeliyiz. Anlamlı ve kavi bir benlik/kendilik inşa edebilmeliyiz…
Söylemlerimiz eyleme dönüşmediği sürece ne bireysel yaşantımızda ne de toplumsal alanda değişen bir şey olmayacaktır. Bu nedenle liderlerimizin İslam Birliği ekseninde bir araya gelip,