Sosyal Medya

George Orwel: Toplumsallaşma, liderlik ve bir çiftlik yaratmak

George Orwell 20. Yüzyılın başında Hindistan’da doğmuş bir İngiliz’dir. Hayvan Çiftliği adlı eseri, temelde ele alınan toplumun yani çiftliğin psikolojisi ile zaman içerisinde hayvanların mekandaki değişimle beraber içinde bulundukları duruma verdikleri veya veremedikleri tepkileri gösteriyor diyebiliriz.



George Orwell 20. Yüzyılın başında Hindistan’da doÄŸmuÅŸ bir Ä°ngiliz’dir. Kısa bir süre Hindistan’da kalan Orwell ailesiyle birlikte anavatan Ä°ngiltere’ye dönmüÅŸtür. Bir dönem Hindistan’da Ä°mparatorluk polisi görevi yapan Orwell, çeÅŸitli sebeplerden dolayı bu görevinden istifa etti. 1945’te yayımlanan ilk kitabı Hayvan ÇiftliÄŸi, ve 1984 adlı kitabları iki önemli eseridir. Orwell 1950 yılında Londra’da ölmüÅŸtür.
 
Bu kitap 20. Yüzyılın baÅŸlarında Avrupa’ya ve Büyük Britanya’ya etki eden Sovyetler BirliÄŸi’ne ve komünizme karşı bir propaganda ÅŸeklinde okunabilir. Kitapta hayvanların insanlar gibi geliÅŸim gösterdiÄŸi ve iradelerinin olduÄŸunu görmekteyiz. Hayvanlara insan özelliÄŸi atfedildiÄŸi için fabl yöntemi kullanılmıştır denebilir. Kitap, çiftlikteki hayvanlar bir ÅŸekilde içlerinde bulundukları sömürü düzenine baÅŸkaldırıp kendileri için adil ve eÅŸitlik içinde yaÅŸanılması hedeflenen bir ütopyanın hayalindedirler. ÇeÅŸitli hayvan türlerinin olduÄŸu bir çiftlik aynı zamanda Hz. Nuh’un gemisi çaÄŸrışımını yapmakta olup medeniyetin yeniden doÄŸuÅŸu mesajını okuyuculara vermektedir (s. 64).
 
Domuzların önderliÄŸinde çiftlikteki isyanda baÅŸarılı olan hayvanlar istedikleri refaha ulaÅŸabilmek için çeÅŸitli aÅŸamaları uygulamaları gerektiÄŸini bilmektedirler. Ä°lk olarak bir marÅŸ yazılması ve bunun bütün hayvanlar tarafından ezberlenmesi ve belli periyotlarda tekrarlanması gerektiÄŸi uygun görülür. Bu marÅŸ hayvanları bir arada tutan bir ülkü olarak algılanabilir. Ortak benlik hayvanları bir arada tutup, bir toplum olarak algılanmalarındaki altyapıyı hazırlamaktadır. Akabinde ise yedi maddelik emirler uygulanmak üzere tüm çiftliÄŸe duyrulur. Bu ise John Locke’un “toplumsal sözleÅŸme” fikrini desteklemektedir diyebiliriz. Fakat zaman ilerledikçe gücü elinde bulunduran domuzlar bu emirlere uymayıp ihtiyaç olunduÄŸunda (domuzlara göre) bu kuralları deÄŸiÅŸtirmeleri kendileri açısından bir sorun teÅŸkil etmemektedir. Çiftlikteki her hayvanın eÅŸit haklardan yaranlanması anlayışı yerini monarÅŸiye ve yozlaÅŸma bırakmaktadır. Kitapta aÅŸama aÅŸama anlatılanların bu süreç, aslında Stalin düzenine karşı bir eleÅŸtri ve propaganda ÅŸeklinde okunabilir. Ä°yi niyetlerle baÅŸlayan bir düzenin, bir ütopyanın, devam edemeyeceÄŸi Hayvan ÇiftliÄŸi’nde gösterilir.
 
BaÅŸta bahsedilmesi veya tanımlanması gereken olgu “toplumsallaÅŸmadır”. Çünkü çiftlikte hayvanların birer ayrı cins ve gruptan “tek bir” olma serüveninden bahsedilmektedir. Nitekim, Giddings’ın ToplumsallaÅŸma Kuramı adlı kitabından yapılan alıntıya göre “topluluk içinde yaÅŸayan kiÅŸilerde bir toplumsal karakterin veya toplumsal mentalitenin geliÅŸmesi, toplumsallaÅŸma idi.” ÅŸeklinde açıklanır (Alkan, Ergil, 1980, s.2). buradan da anlaşılacağı üzere marÅŸ ve emirler ile kendilerine ortak bir mentalite oluÅŸturdular, denilebilir. Orwell kitabında çeÅŸitli yerlerinde geçen “Tek düÅŸmanımız Ä°nsan’dır.” (s.24), birbirlerine “yoldaÅŸ” kelimesi kullanmaları (s.26), yedi emrin duyurulması (s.27), hayvanların milli marşı (s.28) vs. gibi birçok durum çiftlikte gerçekleÅŸtirilmesi istenen bir psikolojiye altyapı saÄŸlamayı amaçlar. Kitabın ilerleyen bölümlerinde hayvanların tek bir vücut halinde tek bir amaç uÄŸruna çalışmaları toplum olgusunun varlığını göstermektedir. Örnek olarak, insanları çiftlikten kovduktan sonra domuzların önderliÄŸinde hayvanların hepsi hasatların verimini artırarak özverili bir biçimde çalıştıkları görülmektedir (s.45). Yani, toplum olma psikolojisi hayvanların bir arada uyum içinde, bir amaç uÄŸruna çalışmalarına olanak saÄŸladığını düÅŸünmekteyim. Fakat, bir süre sonra çiftliÄŸin lideri konumuna geçecek olan Napoleon, tavrını ve zihniyetini deÄŸiÅŸtirir. Toplumun eÅŸitlik anlayışı tedricen baÅŸta lider olmak üzere deÄŸiÅŸtirilir. Kurallardan biri olan “Hiçbir hayvan, hiçbir hayvanı öldürmeyecek.” manipüle edilir, “Hiçbir hayvan, hiçbir hayvanı ‘sebepsiz’ yere öldürmeyecek.” (ss 79-80) ÅŸeklini alır; Lider Napoleon, köpekleri birer silah olarak kullanmak suretiyle topluma korku salar (s. 74). Bu tür geliÅŸmeler çiftlikte hedeflenen eÅŸitlikçi bir anlayıştan bir ütopyadan “Önder Napoleon” (s.81) ‘in arzularını ve emirlerini yerine getirildiÄŸi bir düzene evrilir. Sonuç olarak en baÅŸta hayvanların kendileri için verdikleri emek, daha sonraları önder için verilen emeÄŸe dönüÅŸür. Toplumun psikolojisindeki birlik, eÅŸitlikçi anlayış çürür, harab olur.
 
 
Ä°kinci ana konu ise liderlik psikolojisi. Kitapta önemli role sahip olan domuz cinsi, kitap boyunca baskınlık gösterir. Domuzlar her zaman en akıllı, en baÅŸarılı ve takımın beyni olurlar. Bu durum deÄŸerlendirildiÄŸinde bir domuzun çiftliÄŸin lideri olmasına ÅŸaşırılmamalıdır. ÇeÅŸitli kabiliyetlere sahip olan Napoleon ise lider konumunda karar merci olarak fonksiyon gösterir. Kurnaz bir domuz olan Napoleon’un ilk hamlesi en yakın rakibini saf dışı bırakmak olur. Türlü entrikalarla Snowball’un çiftlikten atılmasını saÄŸlayan Napoleon, gücü tek elde toplamayı baÅŸarır (ss 65-70). Bir lider olarak yapılması gereken bir ÅŸekilde meÅŸruiyetini güçlendirmek ve daim kılmaktır, denebilir. Napoleon, köpekleri kullanarak yaratmış olduÄŸu korku, çiftlikteki hayvanların hepsini emrine almasını saÄŸlar ve onları kendisine karşı gelinmeyecek bir konuma sokar. Yel deÄŸirmeni projesiyle çiftliÄŸin enerjisini tüketmekte ve lidere olan güveni sarsmaktadır. Bir ÅŸeylerin yapılmasını uygun gören lider, yaveri Squealer’ın desteÄŸi ile halka algı yönetimleriyle yapmak istediÄŸi ÅŸeyleri empoze edip, kendisine karşı itirazları sözcü sayesinde bastırabilir ve liderliÄŸinin sorgulanmasına veya meÅŸruiyetinin sorgulanmasına fırsat vermez (s. 79). Kuralları birer birer deÄŸiÅŸtiren Napoleon’a itirazlar gelir. Fakat kurnaz lider, hayvanları korkutarak ve onları manipüle ederek oyalamayı ve kandırmayı baÅŸarır. Bir diÄŸeri, kitabın belli bölümlerinde Snowball’ın çiftlik üzerindeki etkisine rastlanmaktadır. Bunun sonucu olarak Napoleon’un lider refleksi olarak vermiÅŸ olduÄŸu bir tepki olarak idamlar verilebilir (ss 98-99). Napoleon’un gücünü sarsma hedefiyle yapılan eylemler, lider tarafından sert bir ÅŸekilde bastırılır. Güç tekrardan liderin elinde toplanır. Ä°lerleyen bölümlerde de Napoleon’un gücünü pekiÅŸtirdiÄŸi görülür. Bir lider olarak gücü elinde tutma isteÄŸi ona yapılmaması gereken, atılmaması gereken adımları attırır.
 
Temelde ele alınan toplumun yani çiftliÄŸin psikolojisi ile zaman içerisinde hayvanların mekandaki deÄŸiÅŸimle beraber içinde bulundukları duruma verdikleri veya veremedikleri tepkileri gösteriyor diyebiliriz. Hayal edilen ütopyadan yavaÅŸ yavaÅŸ uzaklaÅŸan çiftlik hayvanları, bulundukları durumdan yer yer rahatsız olsalar da bir ÅŸekilde bastırılır. Zaman içinde deÄŸiÅŸen kuralların, düzenin ve mentalitenin çiftlik üzerinde nasıl deÄŸiÅŸime neden olduÄŸun görülmektedir. Çiftlik esasında bir lider etrafında dönüÅŸen, yozlaÅŸan, bir toplum anlayışıyla bizleri selamlamaktadır. Bir diÄŸeri liderlik psikolojisiyle, Napoleon’un geçirmiÅŸ olduÄŸu evrim gözler önüne serilmektedir. Gücü elinde tutma adına, kendini haklı göstermek ve liderliÄŸin meÅŸruiyetini devam ettirmek için elinden gelini yapmıştır. Kendi gücüne güç katan Napoleon bir süre refah içinde yaÅŸamış olsa bile en sonunda ölür. Sonuç olarak çiftlik, kurulan ilk düzeni ile arzu edilen ütopyanın devamlılığını saÄŸlayamamış ve gücü elinde bulunduran lider tarafından deÄŸiÅŸtirilmeye zorlanmıştır. Güç kimdeyse, ona itaat edilir.
 
DeÄŸerlendiren: Mahmut Erkam Karakaya

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.