Erdoğan, ‘İttihadçı’ların ve onların devamı olan ‘kemalist-laik’lerin 100 yıla yakın zamandır yaptıkları gibi, kanûnen suç işlenmeden zann ve vehimlere göre mi davranmalıydı?
Avrupa’da yüzde onlara varan bir nüfusa ulaşmalarıyla İslam’ın Batı içinde eritilmesi, Avrupa değerleri içinde dönüştürülmesi istenmektedir. Batı’nın tarihi boyunca farklı olan
Merhûm Necîb Fâzıl bir şiirinde, ‘Domuz yavrulayan kısrak tepinir..’ diyordu.. Bu 4 kelimelik mısra sahifelerle anlatılması müşkül olan mânâları içinde barındırıyor.
Türkiye'deki toplumsal olgu ve olaylar hakkında, tarihî gerçekliği dikkate almayarak konuşan, -sözüm ona- sosyolojik çözümlemeler yapan pek çok kişinin durumu, şimdiye değin özetlenen
Derin Tarih yakın tarihin tabularına cesaretle dokunduğu Aralık sayısıyla raflardaki yerini aldı. Kaiser’s Holocaust (Kayzer’in Soykırımı) adlı ses getiren kitabın yazarı, Nijeryalı
Esad’ın Fransızlardan daha zalim olduğunu anlıyoruz. Halkının üzerine ölüm yağdıran bir zalimden bahsediyoruz. Zülfü Livaneli gibiler hangi kin ve nefretle dolu ki milyonları önüne k
Çin’de yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle can kaybı 1114’e yükseldi. Müşahede altına alınanların sayısı 185 bin 37 olarak açıklandı.
Özgün/bağımsız, toplumsal misyonu olan kültür üretemeyen, kültürel içerik üretemeyen toplumlar emperyalist kültürler tarafından kolaylıkla kuşatılabiliyor
İslam son birkaç on yıldan beri artık bir din olarak değil, çözülmesi gereken bir sorun olarak dünya gündeminde yer almaktadır. İçinde yaşadığımız zamanlarda cevabını aramamız ger
Koronavirüsün Çin ekonomisi üzerindeki etkisini tartışabilmek için henüz erken, ancak hem bu etkisinin SARS’a göre daha derin olacağını, hem de küresel ekonomi üzerinde SARS’a kıyas
irfan; akıl ile sezgiyi, mantık ile aşkı, bilgi ile ahlakı, idrak ile erdemi mecz etmektir. İrfan; insana, evrene akıl, marifet ve hikmet zaviyesinden bakabilmek ve ondaki derin birliği ve bü
Okuyucu, "oku" fiil köküne, fiilden isim yapan "ucu" yapım eki alarak oluşmuş; okur ise aynı köke fiilden sıfat yapan "r" yapım eki alarak oluşmuş bir sözcüktür. Bu dikkate alındığı
Para, bize de yapacağını yaptı sonunda!.. Biz de saçıp savurmanın tadını aldık!.. Biz de “ehl-i dünya” olarak tanımladığımız ve “cehennemlik” saydığımız “ötekiler” kad
Akıncı çok açık konuşuyor: “Türkiye’ye ekonomik bağımlılığı azaltma arzusunu dile getiriyor. Yani para istiyor.” Türkiye’ye bağlanma ihtimalini ‘korkunç’ diye nihai tercihi