Ortadoğu her zamanki sakin ve barışçıl ortamında yürüyüşünü sürdürürken Siyonist örgütler bölgeye gelip yerleşti ve terörü bölgeye getiren ilk kişiler oldular. Haganah, Stern ve
İktidar neye izin veriyorsa onu destekleyip neye karşı ise onu eleştirmenin adı sanatçılık değil goygoyculuk olabilir en fazla. Ve evet, buradaki ‘iktidar’ lafzından Türkiye’deki poli
Bu ülke tarihinin bütünü, hele de 1920-1950 arası devre bütün netliğiyle aydınlığa kavuşturulmadan biz ülkece ve milletçe esenliğe çıkamayız. Zira sağlıklı teşhis ve tedavide bul
Hepimizin bir hayatı ve bu hayatı şekillendiren birtakım değişken çevresel şartları var. Hepimizin bir karakteri ve o karaktere rengini veren duyguları, düşünceleri, zevkleri var. Reklaml
Devlet arşivlerindeki bir belge, 1901 yılından itibaren verilmeye başlanan Nobel ödülleri törenine 1912 yılında Osmanlı Devleti’nin de davet edildiğini göstermektedir. 1895 yılında bü
Yazımıza Adem Özköse'nin şahitliğiyle başlayalım: “Bir ölünün yakılması yaklaşık üç saat sürerken, ölüyü yakma görevi ailenin en büyük erkek çocuğuna düşüyor. Hindular �
Batılı devlet sadece sömürdüğü toplumları değil, kendi toplumunu da "böl ve yönet" anlayışıyla şekillendirmiştir. İnsanlar bireylere ve kimliklere bölünmüş; mahalle, komşuluk ve
Siyah bir kalem seç kendine ve bir zebra çiz onunla. Beyazın aslında siyahın arasındaki boşluk olduğunu anla böylece. Anla ki kalıcı olanın mutluluk değil mutsuzluk, umut değil umutsuzlu
''Niçin yaşıyoruz ve nasıl yaşıyoruz? Yaşadığımız ile yaşamak istediğimiz aynı şey mi? Düşündüğümüz dünya yaşadığımız dünyanın neresine tekabül ediyor?” gibi sorulara
Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin hayatını konu edinen, Karatay Belediyesinin hazırladığı 30 bölümden oluşan "Mihrimah Karatay" adlı çizgi film, sosyal medyada 5 milyon erişime ulaştı.
Topçu’nun fikir dünyası, Durkheim temelli insanı pasifleştiren toplumcu anlayışı ve anarşistliğe götüren bireyciliği reddederek her ikisini de temelsiz ve maceraperest bir hareket olara
Kuşaklardır Bağdat’ta kumaş ticaretiyle meşgul bir aileye mensup olan Şeyh Muhammed Ârif Cumeylî, dört oğlunu yanına alıp hatıra fotoğrafı çektirdiğinde, sene 1938’di. Irak’ın
“Çağdaş sanat” fevkalade berbat bir şey yapıyor. Üretimlerini medya vd. unsurlarla destekleyerek olmadık şekillerde bir PR başarısı elde ediyor ve çılgın bir pazar oluşturuyor. Yani
Çin komünist rejimi Doğu Türkistan Müslümanlarına uyguladığı zulümde sınır tanımıyor. Zaten kendisine ait olan “Çin işkencesi” tanımını egale edecek yeni psikolojik işkenceler
Hukuk devleti bilinci ve özlemi olmadıkça, Hukuk devleti için gerekli şekli düzenlemeleri de yapamayız. Aşk olmadıkça meşk olmaz.