İki gün önce (14 Mayıs Perşembe), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilginç bir dua seansına sahne oldu. BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zâyed’in organize ettiği “koronavirüse karşı insa
“İş kazası”nı bir tanım olarak kabul etmeyen, çalışırken ölen herkesin “cinayet” ile öldüğünü düşünmemizi isteyen sendikalarımız, solcu ve solcumtrak gazetecilerimiz ve di�
Suriye, bu Ramazan ayını da savaşın gölgesinde geçiriyor. Dünyada Müslümanlar, koronavirüse rağmen evlerinde iftar yapma imkanına sahipken İdlib’in güneyindeki Eriha’da aileler enkaz
Edebiyatımızda Ramazan en başta “Ramazaniye” isimli özel bir türün doğmasına sebep olmuştur. Ramazaniyelerin yanı sıra kimi şairler iftariye de kaleme almışlardır. Bunlardan en tan�
Ürdün Kralı 2. Abdullah, İsrail’in temmuzda Batı Şeria'yı ilhak etmesinin Ürdün Haşimi Krallığı ile büyük bir ihtilafa yol açacağını söyledi.
Mısır Devleti'ne bağlı Al Ahram Gazetesi’nin Genel Müdürü Mohamed Sabreen, ilişkilerin normalleşmesi halinde Türkiye ve Mısır'ın teröre karşı ortak mücadele verebileceğini, Doğu A
Türkiye'de son 24 saatte 2103 kişinin daha iyileşmesiyle Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısı 106 bin 133 oldu.
Kur’an ile çok canlı ilişkileri olan o nesil her gün: “Bugün Allah bize ne söyleyecek?” heyecanı ile yaşıyorlardı. İşte bu heyecanı en üst düzeyde yaşadıkları bir zaman dilimi
Hz. Peygamber son 10 günde eşine, çocuğuna, dostuna veda eder kesret aleminden çekilirmiş. Kimsenin kendisini rahatsız etmesini istemezmiş. Kutsal bir geri çekiliş. İçe çekiliş.
ABD Senatosu, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine yönelik baskı politikalarından dolayı Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını onayladı. Tasar
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören, "Projede ikinci ayın sonunda planladığımız şeyleri bir ayda yapmış olduk. Yakında
İsrail askerleri, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Silvan Mahallesi'nde 12 Filistinli genci gözaltına aldı.
Günlük gazetelerde böyle konulardan söz edilmez. Zengin bir masal geleneğimiz olduğu malûmdur. Masalın çocuk zihninin gelişmesinde önemli yeri vardır. Milli Eğitim’in “Anadolu masalla
İnsanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa; payda büyüdükçe kesrin değeri küçülür.
Görmek istemeyende göz fiili olarak yok demektir.