Sosyal Medya

Rasim Özdenören'in kaleminden: Gergedanlaşarak değişme

Herkesin herkesten korktuğu bir yerde, kimsenin kimseden korkmaması gerektiği mi ima ediliyor? Veya değişimin gerçekte vuku bulmuş olmasına rağmen farkına varılamayışı mı?



1950’li yıllarda Demirperde fıkraları furyası vardı. O tarihlerde Demirperde sınırları içinde olan Macaristan için de benzer fıkralar imal ediliyordu. Bunlardan biri ilginçtir. Bana Ioesco’nun Gergedan piyesini hatırlatır.
 
Fıkra, Ioesco’nun herkesin birer birer gergedanlaÅŸtığı bir yerden, herkesin gergedan haline gelmiÅŸ olduÄŸu piyesindeki durumu ima ediyor... ‘50’li yıllar... BudapeÅŸteli birkaç Macar artık hayatlarından bezmiÅŸlerdi. Açlık ve sefalet içinde bulunan bu adamlar, hapishanenin kendileri için daha rahat bir yer olacağını düÅŸünüyordu. Ama hapse tıkılmak için suç iÅŸlemeleri gerekiyordu. Bir lokantaya girerek karınlarını doyurmayı kurdular. Yiyip içtikten sonra içlerinden biri ayaÄŸa kalkarak alenen bağırdı: “YaÅŸasın kahraman Kardinal Mindszenty!” Böylece itham edilebilecekleri gerekçeyi hazırlamış oluyorlardı. Fakat hayret, polis yerine lokantanın sahibi yanlarına gelip kendilerini tebrik etti ve böylesine cesaret sahibi kimselerden yemeÄŸin bedelini alamayacağını bildirdi. Bu kahramanlarsa hapse girmeye azimliydiler. Lokantadan çıktıktan sonra bir tütüncüye uÄŸradılar ve: “YaÅŸasın kahraman Kardinal Mindszenty!” diye bağırarak sigaraları ceplerine doldurmaya baÅŸladılar. Fakat gene hayret, polis yerine gene dükkânın sahibi belirdi ve onları alınlarından öperek sigaraları kendilerine hediye etti. Kahramanlarımız son olarak ÅŸanslarını 1 Mayıs kutlamalarında yapılacak resmigeçitte denemeye karar verdiler. Resmigeçidin en hararetli bir ânında hepsi birden: “YaÅŸasın kahraman Kardinal Mindszenty!” diye bağırmaya baÅŸladılar. Fakat o sırada onlara yaklaÅŸan askerlerden biri yavaÅŸça kulaklarına fısıldadı: “Aman, dikkatli olun, başınız belaya girmesin, ön sıralarda bir komünist var!”
 
Herkesin herkesten korktuÄŸu bir yerde, kimsenin kimseden korkmaması gerektiÄŸi mi ima ediliyor? Veya deÄŸiÅŸimin gerçekte vuku bulmuÅŸ olmasına raÄŸmen farkına varılamayışı mı?
 
Ionesco’nun Gergedan’ında, ilkin ÅŸurda burda birer birer görünmeye baÅŸlayan gergedanlar, giderek daha sık görünmeye baÅŸlar. Öyle bir vakit gelir ki, herkes gergedanlaÅŸmış olur. Ä°lkin gergedanlaÅŸmış olanlar yadırganırken, gergedanlaÅŸmayanlar yadırganır hale gelir. Gergedan kimdir, onu yadırgayan kimdir? Bu, elbette zamana göre anlam kazanacak bir metafordur.
 
Ä°slâm’ın ilk yıllarında eriÅŸkinlerden biri, çocuklardan biri, kölelerden biri ve kadınlardan biri, yaÅŸadıkları toprakların gergedanı olarak belirmiÅŸti. O tarihte onlara eziyet etmek kolaydı. Onların karnına taÅŸ baÄŸlamak, sırtına deve iÅŸkembesi koymak, geçecekleri yollara diken döÅŸemek kolaydı. Ama gergedanlar giderek çoÄŸalınca ve gergedan olmayanlar yadırganır hale gelince durum deÄŸiÅŸti.
 
Bir havuzun nasıl blok halde buz tuttuÄŸunu gören var mı? Ä°lkin bir kılcal buz damarı peydahlanır bir yerde. Sonra bir ikincisi, üçüncüsü... Derken kılcal buzlar sıklaşır ve birbirine tutunmaya baÅŸlar. Ve göz açıp kapayıncaya kadar havuz kütle halinde buza keser... DeÄŸiÅŸim böyle bir süreç...
 
“Yok gibi bir ÅŸey ama var var!” diye çığlık atan ÅŸair de acaba böylesi gözle izlenemeyen bir deÄŸiÅŸimi mi ima ediyordu?
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.