“Bir yığın yeteneksizin nasıl olup da ülkenizi, şirketinizi, fabrikanızı, mağazanızı, büronuzu avuçlarının içine aldıklarına şaştığınız oluyor mu?” sorusuna cevap arıyor
Fatih devrinde dini ilimlerin yanında tarih, coğrafya, felsefe, şiir ve edebiyat gibi sosyal ilimlerde pozitif ilimlerle de matematik, astronomi ve tıp alanında çok önemli çalışmalar yapılm
Bugün mesele, geçmişin kavgalarına saplanıp kalmadan, tarihten ders alarak Türkiye’yi kuvvetler ayrılığına dayalı bir hukuk devleti ve ileri teknoloji ülkesi haline getirmektir.
Dünya; Allah’a, Peygamber’e ve öte dünyaya inanmayanların hakimiyet, zenginlik, refah, konfor ihtirası sebebiyle giriştikleri sanayi-endüstri-teknoloji yarışının sonucu yangın yerine d
TBMM'de, Bilişim Teknolojileri Bağımlılığı Araştırma Komisyonu, Türkiye'de bağımlılık yaratan bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençleri ölüme kadar götürdüğünü tespit etti.
Tek başına “ne Doğu’nun hikmeti ne Batı’nın rasyonalitesi” ya da “ne Batı’nın hikmeti ne Doğu’nun rasyonalitesi”; başlangıç noktası olarak hem hikmeti hem rasyonaliteyi ü
Orada burada halk ayaklanmaları görülüyor. Farklı adlar taşıyan bu ayaklanmaların ortak noktasını yaşamın gereksinimleri karşısında halkın belini büken bir duruma duyulan öfke oluşt
Erkek patrona hizmet etmek iş, kocaya hizmet etmek hizmetçilik. Başka kadınların evde hizmet etmesi normal, kadının kendi evinde hizmet etmesi anormal. Bir modernite manyaklığı bu! Kadını
Kutsal metinler kozmogoni, kozmoloji, tabiat, yaratılış gibi konularda insanoğlunun bilimsel meraklarını gidermek ve açıklayıcı bilgi vermek gibi bir amaç gözetmezler. Kutsal metinlerdeki
Ben hep söylerim bunu: Her şey gönülde olup bitiyor. Sizin sıkıntı dediğiniz şey aslında gönlünüz ona razı olmadığı için ‘sıkıntı’dır. Sizin güzel dediğiniz şey aslında g
Öyle zulümlere maruz kalmışlardı ki dünya onlardan adeta bir intikam bekliyordu. Oysa onlar hoşgörüyü seçtiler. Zulme zulümle karşılık vermiş olsalardı, hem ruhları hem inançları z
Doğadan uzaklaşma; denizlerin serinliği ve derinliğinden, dağların yüceliği ve ürperticiliğinden, gökyüzünün sürprizlerinden, yani doğanın bize aşkınlığı hatırlatan sesinden uza
Bizi cehennem ateşinden kurtaracağına inandığımız söz "la" ile, bir olumsuzlamayla başlar. Bu demektir ki insanoğlunun dünyada geçen hayatı varlıkla yokluk arasındaki sınırın nereden
İlk adımı kim atarsa barış ve huzur gününün fatihi o ilan edilir. Uzatılan barış elini havada bırakmayanın barışa katkısı da aşikârdır.
Timurlu hükümdar, aynı zamanda gökbilimci ve matematikçi olan Uluğ Bey, 1394 yılında Azerbaycan’ın Sultaniyye kentinde dünyaya geldi. Uluğ Bey, Asya Fatihi olarak gösterilen Timur Han’