Modern çağda insan uyuşmak istiyor. ‘Anestezi rejimleri’ insanları ıstıraba karşı duyarsızlaştırıyor ve insanın yaşadığı hayattan bir şeyler öğrenmesini güçleştiriyor. Roman
İslâm, hayatı beşikten mezara kadar en güzel bir sûrette tanzim eden, gönülleri fazîletle yoğurup zirveleştiren, davranışları güzel ahlâk ile kemâle erdiren yegâne hak dîndir.
Kemalizm’in İstiklal Mahkemeleri veya Dersim katliamı; Fransızların Cezayir, Amerika’nın Vietnam, koalisyon güçlerinin Irak katliamları geriye unutulmayacak toplumsal hafızalar bırakmı�
Modern dünyada arkadaşlığın yükü ağır. Bu gönüllü ve kişisel ilişkiden giderek daha çok şey isteniyor. Tıpkı evlilik gibi arkadaşlığın da yüreğin bütün derdini omuzlamasını
Bu ülke tarihinin bütünü, hele de 1920-1950 arası devre bütün netliğiyle aydınlığa kavuşturulmadan biz ülkece ve milletçe esenliğe çıkamayız. Zira sağlıklı teşhis ve tedavide bul
Kubbealtı Sohbetleri kapsamında düzenlenen Sayın Kemal Sayar hocamızın '' İnsanın Anlam Arayışı" adlı söyleşisi.
Yirminci yüzyılda öldürülen insan sayısı, önceki beş bin yılda öldürülen insanların toplamından fazla. Ahlaki körlük çağında hepimiz acı bize ilişmediği sürece onu unutmayı ve
Zalimlerin ve onların kurbanı olan mazlumların olduğu bir dünya bizi tanıklığa çağırır. Hiç kan dökülmemiş, çocuklar hiç yetim kalmamış, ıstırap yürekleri kavurmamışçasına d
Dini “ritüel”lerimiz ve “seremoni”lerimiz var. Bu işi çok seviyoruz. “Merasim” diyoruz ya hani ondan. Süslü camilerimiz var. Camilerde itikaf odası var mı, tahkim odası var mı? Ç
Rekabetin ve tamahkarlığın insanı iyi yönde güdülediğine, bu yönüyle de kaçınılmaz olduğuna dair Batılı anlayışı artık bir kenara bırakalım. Rekabet saldırganlığı kamçılar
‘Korkulmak sevilmekten yeğdir’ demişti Makyavelli. Kalpleri kazanmak dururken neden korku salsın insan? Cevap: Güç. İktidar. Erk. Bütün ilişkilerimizi şekillendiriyor, her ortama sızıy
Kişisel hayat artık esaslı bir mücadele alanıdır. Mücadeleyi kazanmak için, başkalarının onay ve hayranlığına onulmaz bir ihtiyaç duyarız.
Narsisistik klon bütün dünyaya yayılırken, biz de hakkın gücüne değil, gücün hakkına inanmaya başlıyoruz. Ruhları ele geçiren bir istila karşısındayız ve elimizde savaşmak için k
Duygunun terk edilmesi, modern kişinin en temel duygusal gerçekliği olarak tarif edilen, derin bir içsel “küntlük ve ölüm hali”ne yol açar. Varoluşsal sorunlar ve “ruh ölümü” böy
İnsan, tarihî deneyim gösteriyor ki, esas itibariyle kemâl arayan bir varolandır; ancak her kemâl, zevâle evrilir... Öyleyse hem var-olmanın, hem de hayatın yeniden anlamlı kılınabilmes