İnanacak sağlam bir kulp, bir tutamak, gönüllerini serinletecek bir ferahlık bulamamış insanlar bunlar... Tek tutunabildikleri şey dünya, cehaletin en koyusu bu, bilmediğini bilmekten kaçab
Nasıl ki Evren'deki icadın, hakikatin nihai amacı insandır; siyasetin de nihai amacı insan olmalıdır; hem bir tür hem de bir birey olarak... İnsanı bir siyaset içinde var kılan, yeri, işl
Unutma ey talib, hakikatte çıplaksın. Gizlinin gizlisi gizlini bilir. Bin sözünde, bin yüzünde bir olan özünü tanır. Sana şahdamarından yakındır. Bilirsen. Batında. Bilmezsen, çok uza
Çocuk, genç ve yaşlı, kadın, erkek bütün Kudüslü Müslümanlar benzer şeyleri söylüyorlar: “Kudüs’ü boş bırakmayın. İmkânı olan buraya gelsin. Mescid-i Aksâ nöbetine katılı
Hakikatte insan kendi kendine karşı bir şahittir. (Kıyamet Suresi, Ayet 14-15) Ayet-i kerimeyi serbest çevirmek isteseydim 'Ne kadar mazeret söylese de insan kendini bilir' diye çevirebilirdim.
Halil Cibran hakikat iki kişiye muhtaçtır: biri onu dillendiren diğeri ise onu anlayan. Sokrates ise hakikati şöyle tanımlar; düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak va
İnsan sadece tabiatı değil, kendini de tahrip ediyor. İnsanımızın çektiği ruh ve kültür ızdırabına göz mü yumacağız? Asıl derdimizin “kaybolan insanlığımız” olduğu hakikati
Adorno, her ne kadar “Doğruyla sahici eşitlenemez” dese de ahlaki ve ontolojik tecessüsler arasındaki zımni mütekabiliyeti örseleyecek yahut imkansızlaştıracak insani, makul bir nedensel
Kâinatın yaratılış tarihi “Din” ile başlamıştır. Varoluşla ilgili tek ve kesin kaynak dindir; her şey din noktasından hareket etmiştir. İnsanlığın sahip olduğu tüm bilgilerin te
Başlığımız hukukun gerçeği ile vakanın hakikati de olabilirdi.
Ya tahammül ya sefer diyerek, yazdıkları ile hakikate, aşka, inanca, iyiliğe, hayra, yaratılmış tüm güzelliklere davet eden Usta’nın ömrüne bereket, gönlüne bereket diyorum. Ve okurla
Hakk’ın ulûhiyetini ve hakikatin büyüklüğünü beyan eden Ezan-ı Muhammedî, İslâm’ın şiarıdır. Bütün Müslümanların ortak sesidir. İdrakleri keskinleştiren ve şuur cilasıyla
İslâm dini, bir şahsın üzerinde olmayan bir kötülüğü söylemeyi yasak ettiği gibi --çünkü bu apaçık bir iftira olur-- hakikaten sahip olduğu kötü vasıfları veya işlediği bir hat
Müslüman dünyanın bu akılla, bu verimsiz hatta zararlı bilgiler ve yöntemlerle o yedi başlı ejderha karşısında başarılı olması eşyanın tabiatına aykırıdır. Böylesine evrensel bi
"İslâm’da tenkid vardır fakat asıl mesele tahkiktir. Eleştiriden ziyade duyduğunuz ya da okuduğunuz şeylerin aslını ve hakikatini öğrenmek, asıl meseleniz olsun."