Modernite ile beraber anne yeni bir tarihte yaşıyor artık. Anne, salt işçidir. Anne, bütün gün evlatlarından ve ocağından ayrı düşmüştür. Başka insanların işlerinde, başka insanla
Evet, ister inansın ister inanmasın, insan, bir gün gelecek bütün yaptıklarından hesap verecektir. Kamın ve toplum önünde verdiği hesaptan ayn olarak bu dünyada geçirilen her saniyenin
Ev içindeki işleri dışarıya taşıyarak büyüyen kapitalist sermayenin ücretsiz, gönüllü reklamcıları yani bazı kadın dernekleri, hep bir ağızdan aynı sloganları her yıl 8 Mart’ta
Gizli nikâhın nikâh olmadığını söylemiştik. Gizli olmasa da şeriatla yönetilmeyen Türkiye gibi bir ülkede misyar nikâhı yapmanın caiz olamayacağını ve bunun kadına bir haksızlık
Ya hu, Suriye’de Ruanda benzeri bir vahşet yaşanıyor, Amerikalısı, Rus’u, İngiliz’i, Fransız’ı bakıyor.. Akif bunlar için şöyle diyordu: “Tükürün milleti alçakça vuran darbe
Yunanistan'ın AB'yi arkasına alarak, yaşam hakkını hiçe sayar boyutta sığınmacılara gerçek mermilerle, hedef gözetmeksizin ateş açması, insan hakları savunucusu Avrupa'nın güvenilirl
Türk modernleşmesinin en sancılı ve ikircikli konularından birisi kuşkusuz din meselesidir.
Meşruiyetin üç safhası vardır. “Sevsinler”, “Saysınlar”, ve nihayet çaresizlik anı. “Korksunlar”. 1950'lerin sevilen Amerikası artık dünyayı korkutarak meşruiyet arıyor. Rusy
28 Şubat okul kapısından içeri girerek de girmeyerek de çok zor kararlar alınan, çetin bir dönemdi. Böyle Daha Güzelsin” de dönemin muktedirlerinin genç kadınları ikna etmek için kull
ABD ordusu salgının yayılmaması için bir dizi önlem alıyor. Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı ABD Kara Kuvvetleri Komutanlığı laboratuvarlarında aşı çalışması başlatıldı.
Hz. Peygamber (S)’den, ‘Savaşı istemeyiniz, ama, gelip çattığında da, kaçmayınız..’ meâlinde bir rivayet vardır. Derinlemesine idrak olunması gereken çok değerli bir ölçü..
Özellikle İslâm düşüncesi alanındaki çalışmalarıyla dünya çapında tanınan yazar ve mütefekkir Muhammed İmâra, 28 Şubat Cuma günü, 89 yaşında dünyaya veda etmişti.
Çok ciddî bir coğrâfî bölgede, çok ciddî günlerde yaşadığımız; üzerimizde çok ciddî dînî ve millî görevler bulunduğu için; hepimiz çok ciddî düşünmek ve çok ciddî çalı�
Geçtiğimiz hafta sürümde olan bir liste, huzurevi barındırmayan illerimizi sayıyor ve ardından da bu illeri tebrik ediyordu; ‘’ne mutlu huzurevi açılmamış olan o illerimize’’ şekl
Zafer mi, hezimet mi sorusu zihnimizdeki ak-kara kilitlenmesinin veciz bir ifadesidir!