Dini söylemden bir türlü vazgeçemeyen tapınmacı zihniyet, bugün de CHP’nin altı okunu, adeta İslam’ın altı şartı ile özdeşleştirip minicik bedenlere secde ettirdi. Daha ne garabetl
Bütün Batı dünyasının koca Afrika’da açtırdığı kuyu sayısı sadece ve sadece 150. Bizim insanımızın açtırdığı kuyu sayısı ise 50 bini aşkın! O kuyular, din adamlarına güven
Sonunda bazı okullarda, bir partinin ‘6 Ok’u yazılı şeritlerden tutunup, bir büstün karşısında secde ettirilen çocukları gösteren videolar da döküldü piyasaya. Hem de bir yer de de�
Filistin’in El-Halil kenti çok özgün bir sanat eserine misafirlik ediyor. Ressam Yusuf Katlo’nun, 10 metre uzunluğundaki bir duvara Filistin’in sembollerini kazıdığı çalışması büyü
ABD’nin Türkiye’nin tezlerini birinci ağızdan dinleme ihtiyacını hissetmesi ve bunu dünya kamuoyunda paylaşması ülkemizin diplomasi başarısı kabul edilmelidir. Sorunların bir oturumda
Beyaz Saray'a geçişinden kısa bir süre sonra ABD Başkanı Donald Trump, kendinden öncekilerin yapamadığı bir şeyin sözünü verdi: İsrail ve Filistin arasında sürdürülebilir bir barı�
Gazeteci Kemal Öztürk, Amerika’nın, İsrail’in bayraklarını yakıp sloganlar atmaktan öte yeni bir siyasete ihtiyaç olduğunu, bu konuda aydınların yol gösterecek yeni fikirler üretmele
Gelenekçisiyle, modernistiyle, sözde ıslah ekolüyle birbiriyle didişmeye, itişmeye pek meraklı muhterem hocaefendiler mevzu Kemalist dayatmaları sembolize eden söylem ve eylemlere karşı şa
Kurulan Bakanlar Kurulu’nda Marksistler, liberaller, Arap milliyetçileri ve Kürtler vardı. Sayısal olarak baktığımızda 6 Sünni Arap, 6 Şii Arap ve 4 Kürt vardı.[17] Konsey üyelerinin he
Yunan mitolojisindeki Medusa’nın yılan saçları ve bakanı taşa çevirdiğine inanılan gözleri vardır. Bugün Irak’taki ‘kota sistemi’ de tıpkı Medusa’ya benziyor
Türk dünyasının en büyük edebiyat organizasyonu olan ve 1992’den beri Türkiye Yazarlar Birliği tarafından gerçekleştirilen “Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni” 13-16 Kasım 2019
İslam dünyası bu günlerde dinsel bağnazlığın, mezhep taassubunun doğurduğu şiddeti yaşamaktadır. Bu süreç genel olarak şöyle işlemektedir: Herhangi bir kültürel veya toplumsal kriz
Çalışma odasında sadece kalbin eski doğrularına, geçici ve ölüme terk edilmiş hikayelerin mahrum bırakıldığı evrensel gerçeklere, sevgiye, onura, acıma duygusuna, gurura, şefkate ve
“Bir yığın yeteneksizin nasıl olup da ülkenizi, şirketinizi, fabrikanızı, mağazanızı, büronuzu avuçlarının içine aldıklarına şaştığınız oluyor mu?” sorusuna cevap arıyor
Birkaç gün önce sergilenen ve nutuk ve gözyaşlarıyla yetinmeyip küçücük çocukları bir siyasî kişinin ismi, resmi, büst ve heykelleri karşısında secde ettirmeye bile vardırılan traj