Hz. Hüseyin’in zamanın süper güçlerinin karşısına dava aşkı ve cesareti ile çıkıp ağır bedeller ödemesi ve her şeyi Allah için terk edip şehadete ulaşması neler hissettiriyor si
ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin ardından dünya medyasında Taliban’ın gücü ve etkisi tartışılmaya devam ederken, bölgedeki uluslararası dengelerin ciddi ölçüde sarsıldığına
ABD'ye göçmek ümidiyle tahliye uçaklarına hücum eden Afganları kalplerimiz sızlayarak seyrettik. Sadece ABD'ye uşaklık ettiler diyerek kesip atmamak gerek. Onların şayet sırtlarını güv
Tarih, onu yazanların eliyle yeniden ve yeniden değişen, dönüşen, manipüle edilebilen bir şey haline gelir sık sık. Hatta bazen değiştirmeye, yeniden yazmaya bile ihtiyaç duymayabilirsini
Bari def-i mazarrat babında, hepimizin işine yarayacak bir şey yapalım. Savunma İşbirliği Konferansı’ndan söz etmiyorum. “İslam Barış Gücü”nden söz ediyorum. Çatışma alanların
Müslümanların hayat dışına itilmesi adına birçok şey ve durum çarpıtılıyor. “Fundamentalizm”, “Siyasal İslâm” bunlar en belirgin kavramlar. Dünya egemenleri tarafından İslâm
Zihinlerdeki korkular, geleceğin en büyük düşmanıdır. Küçük ve dar topluluklar için samimi, fedakâr vb. anlamlar yüklenir ancak bir şeyi küçültüp, daralttıkça orada sığlık ve ki
Hereke’den yola çıkıp Nil’den Tuna’ya Osmanlı coğrafyasını dolaştı. Kaybettiklerimize hayıflanmaktansa henüz kaybetmediklerimize bakmamız gerektiğini hatırlattı.
Baba da küçük çocuğun kolunda sigara söndürmek suçuyla tutuklanıp hapse atılır. Anne, baba ve diğer aile fertleri yarım yamalak Türkçeleriyle böyle bir şey olmadığını söylemeleri
Seyyid Hüseyin Nasr'ın salgın konusundaki düşüncelerinin en bariz vasfı, korona salgını hakkında konuşup yazan komünist arzulu star filozofların materyalist ve seküler yaklaşımlarında
Hz. Peygamber’in “Benim için Uhud’dan daha zorluydu” şeklinde tarif ettiği Tâif tecrübesinden kısa bir süre sonra, Mekke’nin yaklaşık 450 kilometre kuzeyindeki Yesrib şehrinden gel
Hicri takvimin yasaklanması toplumu ve devleti İslami olan her şeyden arındırma sürecinin takvim boyutunu ifade etmektedir.
Evet siz zannediyorsunuz ki, birileri bu kadar acımasız, bu kadar vahşi olamaz. Eğer uyanık olmazsak, dün yaptıkları gibi yine yaparlar. Tarih tekerrür eder. İnsanlar fıtratına yabancıla�
Yangınların yarasını hep birlikte sarmamız gerekirken, partizanca bir muhalefete kurban gidiyor tüm çabalar ve maddi hayatta koordinasyonsuzluğa yol açan bu vahim anafor, manevi açıdan da h
Her inanışın bir insan modeli var. Bu devirde insanlar bir şeye inanıp, bir başka şeyi yaşamak imtihanından geçiyor. Bu çelişkinin içinde yarı şizofrenik bir halde yaşamak hepimizi zor